Kültür-sanat etkinliklerini sizler için derledik.
Fransa’nın kurtarıcısı, kahramanı ve azizesi Jeanne d’Arc… İdamından önceki gece, tıkıldığı zindanda, kendisini Tanrı’nın on emrini de çiğnemekle suçlayan yargıçların ve profesörlerin – daha da önemlisi halkının – karşısına çıkmadan önce aklında tek bir soru var: Suçlamaları kabul edip af dilenmek mi yoksa bir kahraman gibi idam edilmek mi? Cellatın soğuk ve acımasız sözleri arasında Jeanne’nin iç dünyasını keşfetmeye hazır olun. Bu trajik hikaye, Stefan Tsanev’in kaleminden, Hüseyin Mevsim’in çevirisiyle ve Mehmet Atay’ın yönetmenliğinde, 27 Şubat Salı günü saat 20:00’de Çankaya Sahne’de izleyicilerle buluşacak. Oyuncu kadrosunda Filiz Yiğitbaşı Çolakoğlu, Oktay Dal ve Mehmet Atay gibi usta isimlerin yer aldığı bu oyun, Jeanne d’Arc’ın iç dünyasına dair derinlemesine bir bakış sunuyor.
Oyuncular aracılığıyla seyircilere aktarılan bu duygusal ve düşünsel yolculuk, Jeanne d’Arc’ın ruhsal zorluklarını ve iç hesaplaşmalarını izleyiciyle buluştururken, Stefan Tsanev’in derin ve etkileyici kaleminden çıkan metin, Hüseyin Mevsim’in ustaca çevirisiyle Türk izleyicilerin de ilgisini çekiyor. Mehmet Atay’ın yönetmenlikle işaret ettiği sahne, izleyicilere unutulmaz bir tiyatro deneyimi sunmayı vaat ediyor. Bu dikkat çekici ve duygusal yüklü oyun, izleyicilere Jeanne d’Arc’ın düşüncelerine ve duygularına derinlemesine bir bakış açısı sunuyor.
İzmir DT “Münasebetsiz”
İzmir Devlet Tiyatrosu’nun sahnelediği “Münasebetsiz” adlı tiyatro oyunu, Francis Veber’in eserinden Can Kapyalı tarafından çevrildi ve Cengiz Toraman yönetiminde izleyicilerle buluşuyor. Oyun, 27, 28 ve 29 Şubat günleri saat 20:00’de Konak Sahnesi’nde sahnelenecek.
Oyunun konusu, aşk acısı yaşayan temiz kalpli bir fotoğrafçı olan Özkan Gezgin’in canlandırdığı Pignon ile avına odaklanmış kararlı bir kiralık katil olan Asım Tuncay Aynur’un hayatlarının bir otelde kesişmesiyle başlıyor. Ancak işler burada bitmiyor, Nagehan Yazıcı’nın canlandırdığı Louise gibi eski eşler, Ozan Yıldırım’ın canlandırdığı Wolf gibi psikiyatristler, Ender Şeviker’in canlandırdığı garson ve Deniz Yağcı’nın canlandırdığı polis gibi otel görevlileri ve polisler de sürece dahil oluyor ve komik, sürpriz dolu olaylar gelişiyor.
Biletler, tiyatro gişesinden veya online platformlardan temin edilebilir. Bu eğlenceli ve heyecan dolu tiyatro deneyimini kaçırmamanızı öneririz!
İzmir DT “Hamlet”
İzmir Devlet Tiyatrosu’nun sahnelediği “Hamlet” adlı tiyatro oyunu, William Shakespeare’in 1599-1601 yılları arasında yazdığı trajediden uyarlanmıştır. Oyunun çevirisi Sabahattin Eyüboğlu’na aittir ve Dr. Öğr. Ü. Ali Barışık tarafından yönetilmektedir. Oyun, 28, 29 Şubat ve 01, 02 Mart tarihlerinde Bornova KSM Bozkurt Kuruç Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak.
Oyunda, Prens Hamlet’i Sezer Akçe, Leartes’i Kerem Corogil, Gertrude’u Melike Aslı Kılan, Kral’ı Bayram Atila Karagöz, Horatio’yu Egecan İntepeler, Hayalet’i Ozan Kalkan ve Ophelia’yı Berfin Türköz Kurt canlandıracaktır.
Danimarka’da geçen bu trajik hikayede, Prens Hamlet’in babasını öldüren amcası Claudius’tan intikam alma çabaları konu edilir. Hamlet’in içsel çatışmaları ve amcasına karşı duyduğu öfke, seyirciyi derin bir düşünsel yolculuğa çıkarır.
Antalya DT “Misafir”
Antalya Devlet Tiyatrosu, seyircilere unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Bilgesu Erenus’un kaleme aldığı “Misafir” adlı oyunda, gurbetçi bir vatandaşın Almanya’da geçirdiği yılların ardından memleketine geri dönüş hikayesi anlatılıyor. K. Alpay Aksum’un yönetmenliğinde sahnelenecek olan bu oyun, seçkin bir oyuncu kadrosu ile izleyicilerin karşısına çıkacak. Ahmet Çökmez’in canlandırdığı Musa, Ozan Hafızoğlu’nun Yiğitbaşı, Ali Ömer Alper İzci’nin Yaren, Remzi Kürşad Süren’in Çavuş, Hüseyin Gökhan Hızarcıoğlu’nun Yaren, Bahri Sidar Baran’ın Yaren ve Osman Okan Kağnıcı’nın Yaren karakterleriyle sahneye taşınacak. Bu karakterlerin hayatlarında yaşadıkları zorluklar, kültür farklılıkları ve travmalar, trajikomik bir dille ele alınarak seyircilere sunulacak.
Oyunda, Almanya’ya çalışmak için giden ve yıllar sonra memleketine dönen Musa’nın hikayesi, Yaren Meclisi’nde diğer yarenler tarafından oyunlaştırılarak seyirciye aktarılır. Gurbetçilerin yaşadığı zorluklar, kültür farklılıkları ve travmalar, trajikomik bir dille ele alınarak izleyicilere sunulur. 28, 29 Şubat ve 01, 02 Mart tarihlerinde 20:00’de Antalya Haşim İşcan KM Küçük Salon’da sahnelenecek olan bu oyun, seyircilere unutulmaz bir tiyatro deneyimi vadediyor.
Opera ve Bale
Ankara DOB MDT “Gangster”
Ankara Devlet Opera ve Balesi, 28 Şubat Çarşamba günü saat 20:00’de “MDT Gangster” adlı oyunu seyircilerle buluşturuyor. Oyun, Dilinger adlı karakterin hikayesini anlatıyor. Dilinger, sevgiden yoksun büyümüş ancak son derece zeki ve karizmatik bir gençtir. Ülkedeki ekonomik krizin etkisiyle bankaları sorumlu tutarak çocukluk arkadaşlarıyla bir çete kurar ve banka soygunları yapmaya başlar. Başarılı soygunlarla halk kahramanı haline gelirken, Şerif ve adamları tarafından hedef alınır. Bir gece, Rita’nın evini ziyaret ederken Şerif tarafından yakalanır, ancak parmaklıklardan kaçarak Şerif’i rehin alır ve özgürlüğüne kavuşur.
İkinci perdede, Dilinger ve çetesi Rita’nın evine gelerek eğlenmeye devam eder. Ancak Rita’nın kıskançlığı artar ve öfkeyle dolup taşar. Bu arada, Dilinger deniz kenarında Kate ile kaçamak yapar. FBI’nın takibi artar ve çatışmada çete üyelerinden bazıları ölür. Rita, intikam almak için FBI’ı Dilinger hakkında bilgilendirir ve Kate, onu korumak için teslim olur. Red’in ölümünden sonra, Dilinger Rita’nın önerisine rağmen kaçmak yerine Kate’le birlikte olmayı seçer. Ancak Cabare’de bir pusuda vurularak ölür.
Ankara Devlet Opera ve Balesi, bu muhteşem gösteriyi 28 Şubat Çarşamba günü saat 20:00’de Opera Sahnesi’nde sahneleyecek. Sanatseverlerin bu etkileyici oyunu izlemek için biletlerini şimdiden ayırtmaları önerilir.
Konser
BSO/ Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası
Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası, 02 Mart 2024 Cumartesi günü saat 20:00’de Bilkent Konser Salonu’nda unutulmaz bir konserle müzikseverlerle buluşacak. Şef Atay Bağcı yönetiminde, piyanoda Elif Naz Karabulut ve viyolonselde Zeynep Arslan gibi yetenekli solistler de sahnede olacaklar.
Programda, G. Rossini’nin “La Cenerentola” adlı Ku¨lkedisi Opera Uvertürü ile başlayacak. Ardından, W. A. Mozart’ın Piyano ve Orkestra için Konçerto No. 20 Re Minör, K.466 I. Allegro eseri piyanist Elif Naz Karabulut’un performansıyla dinleyicilere sunulacak. Daha sonra, D. Popper’in Viyolonsel için Konser Polonezi adlı eseri viyolonsel solisti Zeynep Arslan tarafından seslendirilecek. Konserin son bölümünde ise L. van Beethoven’ın Senfoni No.6, Fa Majör, Op.68 “Pastoral” adlı eseri muhteşem bir şekilde seslendirilecek.
Bu eşsiz müzik ziyafetini kaçırmamak için biletlerinizi şimdiden ayırtmayı unutmayın!
CSO Ada Ankara / Sinfonia Rotterdam
Hollandalı oda orkestrası Sinfonia Rotterdam, özel bir konserle 29 Şubat Perşembe günü saat 20:00’de CSO Ada Ankara Ana Salon’da seyirci karşısına çıkıyor. Konser, Sinfonia Rotterdam’un kurucusu ve sanat direktörü Conrad van Alphen’in şefliğinde gerçekleşecek.
Bu özel konserde, Montreal Senfoni Orkestrası, Stuttgarter Filarmoni Orkestrası, Bochumer Senfoni Orkestrası gibi prestijli orkestralarda konuk sanatçı olarak yer almış olan Sinfonia Rotterdam, şef Conrad van Alphen’in yönetiminde muhteşem bir performans sergileyecek. Ayrıca, dünyaca ünlü soprano Aylin Sezer ve genç piyanist Emir İlgen de solist olarak sahnede olacaklar.
Aylin Sezer, Hollanda’nın önde gelen dijital opera platformu Place de l’Opera tarafından ‘Schaunard Award’ ödülüne layık görülen bir soprano olarak tanınıyor. Emir İlgen ise Mart 2023’te Aarhus Danimarka’da düzenlenen Uluslararası Piyano Yarışması’nda kazandığı 3.’lük ödülüyle dikkatleri üzerine çeken yetenekli bir piyanist.
Konserde, Mozart ve Chopin’in eserleri başta olmak üzere çeşitli opera aryaları seslendirilecek. Bu özel etkinlik, Türkiye-Hollanda 100. Dostluk Yılı kapsamında düzenlenmekte olup, Hollanda Büyükelçiliği’nin de destekleriyle gerçekleştirilecek.
CSO Ada Ankara / Gürkan Özkan Trio feat. Leo Vertunni
Gürkan Özkan Trio feat. Leo Vertunni, ilk albüm kayıtlarını geçtiğimiz Ocak ayında gerçekleştirdi ve şimdi ilk kez Ankaralı müzikseverlerle buluşuyor. Gürkan Özkan ve Leo Vertunni, sazlarını Hindistan’daki ustalardan uzun yıllar süren eğitimlerle öğrenmişlerdir. Serdar Pazarcıoğlu ise Avrupa’nın önde gelen Çingene ve Romen kemancıları arasında yer alır ve Türk ve Hint müziği konularında da yetkin bir keman sanatçısıdır. Gitarist Onur Aymergen ise caz müziği alanında birçok projede yer almanın yanı sıra Türk Müziği’ni dünyaya tanıtmak için çalışmalarını sürdürmektedir.
Bu özel konserde, dörtlü farklı kültürel coğrafyalardan esinlenerek Hindistan, Anadolu ve Akdeniz melodilerini ve ritimlerini bir araya getirecekler. Müzikseverleri sınırsız bir müzik yolculuğuna davet eden konserleri 02 Mart Cumartesi günü saat 20:00’de CSO ADA Ankara Mavi Salon’da gerçekleşecek. Bu eşsiz deneyimi kaçırmayın!
Sergi
İstanbul Modern
“Zamansız Meraklar”
İstanbul Modern, sanatseverleri çağdaş sanatın heyecan verici bir yolculuğuna çıkarmaya hazırlanıyor. 11 Ağustos’a kadar açık kalacak olan “Zamansız Meraklar” isimli sergi, güncel teknolojiler ve dijital kültürün sanatçıların düşünce ve üretim biçimlerine nasıl yön verdiğini keşfetmeye davet ediyor.
Sergi, doğa, tarih, mimarlık, kent, kimlik ve toplum gibi geniş temaları ele alarak sanatın farklı alanlarındaki merakları yeni açılımlarla buluşturuyor. Sanatçıların eserleri, dijital araçların sağladığı olanaklarla şekillenen ifade biçimleriyle günümüzün penceresinden bakarak bugünü geleceğe taşıyan yaratımlar olarak öne çıkıyor.
Nilay Dursun ve Ümit Mesci’nin küratörlüğünde gerçekleşen sergi, Türkiye ve dünyanın farklı köşelerindeki sanatçıları bir araya getiriyor. Sergi, coğrafyalar arasındaki sınırların esnekliğini gözler önüne sererken sanatçıların üretim alışkanlıklarındaki değişimleri de mercek altına alıyor.
Sergide yer alan eserler, sanatçıların düşünce yöntemlerini ve anlatımlarındaki özgün unsurları vurguluyor. İzleyicileri sorgulamaya, soru sormaya ve yeni diyaloglar geliştirmeye teşvik eden yapıtlar, dijital kültürün ve çevrimiçi ağların etkilediği ifade biçimlerini yansıtıyor. 11 Ağustos’a kadar sürecek olan “Zamansız Meraklar” sergisi, İstanbul Modern’in sergi ve koleksiyonlarıyla da ortak bir zeminde anlam kazanıyor. Sergi, sanatseverleri güncel sanatın heyecan verici dünyasına davet ediyor, yeni düşüncelere ve keşiflere kapı aralıyor.
Sanatçılar arasında Cem A., Atıf Akın, Ozan Atalan, Kerem Ozan Bayraktar, Mehmet Berk Bostancı, Cihad Caner, Yasin Arıbuğa-Toprak Fırat, Beste İleri, Alican İnal, Yelta Köm, Ebru Kurbak, Oddviz, Özcan Saraç, Ahmet Rüstem Ekici ve Hakan Sorar, Meltem Şahin ve Berkay Tuncay gibi isimler yer alıyor.
İş Sanat Ankara Sanat Galerisi /Ankara
Oktay Anılanmert
İş Sanat Ankara Sanat Galerisi, 9 Ocak tarihinden itibaren izleyiciyle buluşan Oktay Anılanmert retrospektif sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergide, sanatçının geçmiş yıllarda açtığı sergilerden seçilmiş eserler yer alıyor. Oktay Anılanmert’in insan öğesinin değerlerini ve yaşamla olan bağını yorumladığı eserleri, 1 Temmuz 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
Sanatçının soyut-gerçeküstü ve minimalist anlatımlarla şekillendirdiği eserleri, zıtlıklarla dolu bir anlatıma sahip. Sergideki eserler, günümüz dünyasının derinliklerine inerken izleyicilere benzersiz bir deneyim sunuyor. Sergi, Pazartesi hariç her gün 10.00 – 18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. Sanatseverler, Ankara Ulus’taki Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin 3. Katındaki Ankara Sanat Galerisi’nde Oktay Anılanmert’in eserlerini keşfetmeye davet ediliyor.
BRHD Tuğrul Velidedeoğlu Sanat Galerisi/Ankara
Sibel Aktaş “Zihindeki Sonsuzluk”
“Zihindeki Sonsuzluk” Sergisi Sanatseverleri Bekliyor!
Birleşik Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği Tuğrul Velidedeoğlu Sanat Galerisi, sanat ve felsefenin etkileyici bir birleşimine ev sahipliği yapacak.
Sergi süresince, zihinsel sınırları aşma ve evrensel perspektiflere ulaşma arayışını ifade eden “Zihindeki Sonsuzluk” teması üzerinden sanat ve felsefenin derinliklerine yolculuk yapacaksınız. Sibel Aktaş’ın eserleri, zamanın ve mekanın ötesine geçerek izleyicilere sonsuz duygusal ve estetik deneyimler sunacak.
Aktaş’ın resimlerindeki sembolik görüntüler ve renksel etki, soyut kavramları somutlaştırarak izleyicilere derin düşünce hissi verirken, sanatçının duygularını, zihinsel durumunu ve ruhsal deneyimlerini yansıtıyor. Sergide yer alan eserler, sanatın gücünü ve çeşitliliğini ortaya koyarken, her biri izleyiciyi kendi zihinsel döngülerinin içine çekmeyi hedefliyor.
Sergini 6 Mart 2024 tarihine kadar ziyaretçilere açık olacak. Sanatseverleri, “Zihindeki Sonsuzluk” sergisinin derinliklerine doğru unutulmaz bir yolculuğa çıkmaya davet ediyoruz.
Kitap
“Geyikli Park” Sunay Akın
Falih Rıfkı Atay’ın Ateş ve Güneş adlı kitabında aktarılan bir anekdotla başlayan bu eser, Çanakkale’de yazılmamış ve anlatılmamış öykülere ışık tutuyor. Atay’ın anlatısında, genç subayların Çanakkale direnişine yeterince değer vermediği eleştirisiyle öne çıkan bir olay, yıllar sonra Sunay Akın’ın kaleminden yeniden canlanıyor.
Kitap, 11 Temmuz 1915’te “Heyet-i Edebiye” olarak bilinen bir sanatçı grubunun Çanakkale’ye yaptığı ziyareti ve ardında bıraktığı izleri mercek altına alıyor. İbrahim Çallı, Enis Behiç, Hamdullah Suphi, Ömer Seyfettin, İbrahim Alaattin, Nazmi Ziya ve Mehmet Emin gibi dönemin önemli isimlerinin yer aldığı bu heyetin, Çanakkale Savaşı’nın manevi atmosferini ve savaşın yarattığı derin etkileri nasıl yansıttığına dair detaylar kitapta yer alıyor.
Ancak, davete katılamayan Tevfik Fikret’in ölüm döşeğinde olduğu gerçeğiyle karşılaşan kitap, kayıp bir kahramanın hikayesini de ele alıyor. Tevfik Fikret’in Çanakkale’ye yapılacak olan ziyaret davetine bakarak son nefesini verdiği anlatılıyor, bu da onun destansı bir eser bırakamadan aramızdan ayrılmasının hüznünü arttırıyor.
Sunay Akın, eserinde sadece bilinenleri değil, bilinmeyenleri de araştırarak Çanakkale Savaşı’nın unutulmuş kahramanlarının öykülerini gün yüzüne çıkarıyor. “Geyikli Park”, savaşın yıkıcı etkilerini ve insanların bu zorlu dönemde sergilediği cesareti, fedakarlığı ve dayanışmayı gözler önüne seriyor.
Çanakkale Savaşı’nın izinde kaybolmuş öykülerin, Geyikli Park’ın sessiz sedasız bekleyen anılarında yeniden can bulduğu bu eser, tarihin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor.