Yargıtay, İstanbul Arnavutköy’de o dönem 11 yaşındaki yeğenini taciz ettiği iddiasıyla 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan sanık A.D’nin cezasını “eylemin sarkıntılık düzeyinde kaldığı” gerekçesiyle bozdu. Karar oyçokluğuyla alındı.
İstanbul Arnavutköy’de eşinden boşanan ve annesiyle ağabeyinin yanında yaşamaya başlayan anne M.D., velayeti babası F.D.’de olan 11 yaşındaki kızını hafta sonu yanına aldı. M.D., kuaföre giderken kızı da evde yalnız kalmasın diye, ağabeyi A.D.’ye haber vererek, yeğenine göz kulak olması için eve gitmesini söyledi.
Olay tarihinde 34 yaşında olan dayı A.D., eve gittikten bir süre sonra iddiaya göre yeğenini taciz etti. Korkuya kapılan kız, annesinin yanına gitmek istediğini söyledi. A.D., yeğenini annesinin bulunduğu kuaföre götüreceğini ancak bu yaşananları kimseye anlatmamasını söyledi. Kız çocuğu, aynı gün yaşadıklarını annesine anlattı.
CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ
Anne M.D., ayrı olduğu eşi F.D’yi telefonla arayarak durumu haber verdi. Anne ve babanın şikâyeti üzerine, kız çocuğunun ifadesi Çocuk İzlem Merkezi tarafından alındı. Yaşadığı tacizi anlatan çocuk, dayısının cezalandırılmasını istedi. Soruşturma kapsamında sanık A.D. tutuklanarak cezaevine gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık A.D.’nin, “12 yaşından küçük çocuğa cinsel istismar” suçundan 10 yıldan az olmamak üzere 15 yıla kadar, “çocuğa karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan ise 1.5 yıldan 7 buçuk yıla kadar hapisle cezalandırılması istedi.
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava kapsamında yargılanan tutuklu sanık A.D., kendisine iftira attığını iddia ederek beraatını talep etti. Yargılama sonucunda mahkeme, sanık A.D.’ye, “12 yaşından küçük çocuğa cinsel istismar” suçundan 22.5 yıl hapis cezası verdi. Verilen cezanın sanık üzerindeki etkisini göz önüne alan mahkeme, cezayı 18 yıl 9 aya indirdi. Mahkeme, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan ise sanığın beraatına karar verdi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, sanık avukatının itirazı üzerine yaptığı incelemede, A.D.’nin cezasını, “eylemin sarkıntılık düzeyinde kaldığı” gerekçesiyle oyçokluğuyla bozarak yeniden yargılama yapılması için dosyayı yerel mahkemeye gönderdi.
Bozma ilamından sonra önceki gün yapılan ikinci duruşmada, sanık A.D., bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’nde (SEGBİS) yaşanan aksaklık nedeniyle duruşmaya katılamadı. Bir sonraki duruşmada sanığın mahkeme salonunda hazır bulunmasına karar verilerek duruşma ertelendi.