Kasım ayındaki kültür-sanat etkinliklerini sizler için derledik.
Tiyatro
Trabzon DT “Yağmurcu”
Trabzon Devlet Tiyatrosu, seyircilerini Amerika’nın sıcak topraklarına davet ediyor. Richard Nash’in kaleminden çıkan, Aclan Büyüktürkoğlu’nun çevirisi ve yönetmenliğiyle sahneye taşınan “Yağmurcu”, 16, 17 ve 18 Kasım’da saat 20.00’de Atapark Haluk Ongan Sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak. Hikaye, kurak bir yaz gününde geçiyor; orta-batı eyaletlerinden birinde, mutsuz ve umutsuz Cury ailesinin hayatında bir dönüm noktası yaşanıyor. Starbuck, iddialı bir şekilde 100 Dolar karşılığında yağmur yağdırabileceğini savunan bir karakter olarak sahneye çıkıyor. Starbuck’un tutkulu, hayalperest ve özgüven dolu kişiliği, Cury ailesinin hayatını aniden değiştiriyor. Özellikle güzelliği yüzünden evde kaldığı düşüncesine kapılan Lizzie’nin iç dünyasının ve duygusal yaşantısının altüst olduğu bir dönemde, Starbuck’un varlığı umut ve sevgi getiriyor. Bu sıcacık müzikli oyunda, kendine ve sevgiye inanmanın, tutku ve hayallerin peşinden korkusuzca koşmanın, insan olup insan kalmaya devam etmenin önemi vurgulanıyor. Göknur Paslı, Oğuzhan Asak, Burhan Kurt, Cem Çanakoğlu, Ogün Kılıç, Faik Gürbüzlü, Muhammet Aymaz ve Güliz Oktar Altay gibi deneyimli oyuncuların yer aldığı “Yağmurcu”, seyircilere içlerini ısıtacak bir hikaye sunmaya hazırlanıyor. Atapark Haluk Ongan Sahnesi’nde gerçekleşecek bu gösteriyi kaçırmamak için biletlerinizi şimdiden temin edin ve sıcacık bir yağmurun içinde kendinizi bulun.
Çankaya Sahne “Jeanne D’arc’ın Öteki Ölümü”
Stefan Tsanev’in kaleminden çıkan “Jeanne D’arc’ın Öteki Ölümü” adlı oyun, 17 ve 18 Kasım’da saat 20.00’de sahne alacak. Türkçeye Hüseyin Mevsim tarafından çevrilen oyun, yönetmenliğini Mehmet Atay’ın üstlendiği, İsmail Suat Öztürk’ün yardımcılığını yaptığı bir ekip tarafından hayata geçiriliyor. Fransa’nın kurtarıcısı, kahramanı ve azizi olarak anılan Jeanne d’Arc’ın dramatik hayat hikayesini konu alan oyun, izleyicilere duygu yüklü bir deneyim sunuyor. Oyuncu kadrosunda Filiz Yiğitbaşı Çolakoğlu, Oktay Dal ve Mehmet Atay gibi deneyimli isimlerin yer aldığı bu sahne performansı, seyircilere unutulmaz bir gece vadediyor. Yazar Stefan Tsanev’in kaleme aldığı eser, Jeanne d’Arc’ın idamına odaklanarak, onun iç dünyasındaki çatışmaları ve insanlık hallerini etkileyici bir şekilde işliyor. Oyun, izleyicileri düşünce ve duyguların sınırlarını zorlamaya, kavramlar ve idealar arasındaki karmaşık ilişkilere dair derin düşüncelere sürüklüyor. 17 ve 18 Kasım’da, saat 20.00’de gerçekleşecek olan bu muazzam sahne performansını kaçırmayın. Mimart Yapım tarafından özenle tasarlanan ışık ve dekor, oyunun atmosferini tamamlayarak seyircilere unutulmaz bir görsel şölen sunacak. Oyun, sanatın gücünü düşündüren bir yolculuğa sürüklüyor. Jeanne d’Arc’ın ölümüne tanıklık etmek, izleyicilere kendi kavramlarını ve idealarını sorgulama fırsatı sunuyor. Bu etkileyici deneyimi kaçırmamak için biletlerinizi şimdiden temin edin ve unutulmaz bir sanat yolculuğuna çıkın.
AST “HECCAV yahut Şair Eşref’in Esrarengiz Macerası”
Ankara Sanat Tiyatrosu’ndan Unutulmaz Bir Performans:
Ankara Sanat Tiyatrosu, sezonun en heyecan verici oyunlarından biriyle seyircileriyle buluşuyor. Semih Çelenk’in kaleme aldığı, Funda Mete’nin yönetmenliğini üstlendiği, Gazal Erten’in dekor ve kostüm tasarladığı “HECCAV yahut Şair Eşref’in Esrarengiz Macerası”, 19 Kasım 2023 tarihinde saat 16.30’da sahne alacak. Oyun, yergi şiirimizin önemli isimlerinden Şair Eşref’in hayatına odaklanarak, onun zekasının ve yaratıcılığının zorbalığa karşı kazandığı zaferi anlatıyor. Tarihsel bir kimliği günümüz gündemi ile harmanlayan oyun, ana izleği “Cadı Kazanı” olarak belirliyor. Cadı kazanı, her dönemde farklı biçimlerde var olmuş, muhalifleri ve aydınları içine hapsetmiş bir simge olarak karşımıza çıkıyor. Şair Eşref, kendi döneminin ve günümüzün cadı kazanlarına karşı cesurca duruyor, gerçek bir aydın olarak bedelini ödemeyi göze alıyor. Oyunun başrollerinde Mehmet Ulusoy, Yıldırım Şimşek, Çağlar Deniz ve Yıldız Şanlı gibi deneyimli oyuncular yer alıyor. Bu güçlü oyuncu kadrosu, izleyicilere unutulmaz bir performans vadediyor. Ankara Sanat Tiyatrosu, seyircilere zekanın ve direncin sahne sanatındaki zaferi keşfetme fırsatı sunan bu oyunu kaçırmamaları için 19 Kasım 2023 tarihinde saat 16.30’da kapılarını açacak. Sanatseverler, bu etkileyici deneyimi yaşamak ve Şair Eşref’in esrarengiz macerasına tanıklık etmek için biletlerini şimdiden temin edebilirler.
Ankara DT “Gonzago’nun Öldürülmesi”
Dünya edebiyatının usta kalemi William Shakespeare’in unutulmaz eseri Hamlet, bu kez Ankara Devlet Tiyatrosu sahnelerinde hayat buluyor. Nedyalko Yordanov tarafından kaleme alınan ve Hüseyin Mevsim tarafından Türkçeye çevrilen “Gonzago’nun Öldürülmesi”, Prens Hamlet’in trajik öyküsünü anlatan bu başyapıtın bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Oyun, Prens Hamlet’in babasının zehirlenerek öldürülmesi, amcası Claudius’un tahta geçip Hamlet’in annesiyle evlenmesi gibi trajik olayları temel alır. Ancak bu sefer hikaye, Elsinore şatosuna getirilen seyyar bir kumpanya aracılığıyla anlatılır. Hamlet, amcasının vicdan azabını ortaya çıkarmak ve intikamını almak için tiyatro sanatının etkileyici gücünden faydalanmaya karar verir. Ötüken Hürmüzlü, Ebru Gülerarslan Serin, Engin Özsayın, Şivan Binici, Gülin Ersoy, Batuhan Yalçın, Dara Tan, Hülya Yıldız, Eren Oray, Mümtaz Aydoğan Mengi ve Eşref Ergü Pişirici gibi usta oyuncuların yer aldığı bu büyüleyici yapım, Shakespeare’in derinlikli karakterlerini ve etkileyici dramatik yapısını izleyicilere aktarma iddiasında. Yönetmen koltuğunda Farid Bikchantaev’in oturduğu, 14-18 Kasım tarihleri arasında Küçük Tiyatro’da saat 20.00’de sahnelenecek bu oyun, tiyatro severlere unutulmaz bir deneyim vadediyor. “Gonzago’nun Öldürülmesi”, Shakespeare’in klasik eserini modern bir bakış açısıyla sahneye taşıyarak seyircilere zamansız bir sanat şöleni sunuyor.
Konser
CSO Ada Ankara/Yellowjackets
Yellowjackets, Ankara’da muhteşem bir caz deneyimi sunuyor. 14 Kasım 2023 tarihinde saat 20.00’de Ankara CSO ADA Ana Salon’da sahne alacak olan Yellowjackets, Amerikalı caz grubu olarak müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatmaya hazırlanıyor. Grup, Russell Ferrante klavye, Bob Mintzer saksafon, Dane Alderson bas ve William Kennedy davul kadrosuyla müzikseverlere elektrikli-akustik ve füzyon cazın en iyi örneklerini sunacak. Yellowjackets, 1977 yılında kurulan ve caz, rock, R&B ve funk gibi farklı türleri başarıyla harmanlayarak kendi müzikal tarzını yaratmış bir efsanedir. Çalışmalarında teknik beceri ve yaratıcı düzenlemeleriyle dikkat çeken grup, uzun soluklu kariyerleri boyunca birçok ödül kazanmış ve geniş bir hayran kitlesi edinmiştir. Grubun 30. albümü “Parallel Motion”, 40 yıllık müzik kariyerlerinin bir yansıması olarak öne çıkıyor. Bob Mintzer, Russell Ferrante, Will Kennedy ve Dane Alderson’un oluşturduğu mevcut kadro, elektro-akustik ses dünyalarını sürekli olarak yenileyerek dinleyicilere kolektif bir performans sunmayı sürdürüyor. Albüm, 9 yeni orijinal beste ve konuk vokalist Jean Baylor’ın eşlik ettiği “If You Believe” şarkısını içeriyor. Yellowjackets, Ankara’da müzikseverleri etkileyici performansları ve müzikal çeşitliliği ile büyülemeye hazırlanıyor. Grammy ödüllü bu efsanevi grup, caz tutkunları için kaçırılmayacak bir deneyim vadediyor. “Caz meraklıları Yellowjackets’ı iyi bilir; sayısız sınırı aşan karmaşık besteler yazan ve icra eden Grammy ödüllü bir grup.”
CSO Ada Ankara/Geoff Tate
Geoff Tate, Operation: Mindcrime’nin 35. yılını CSO Ada’da Kutluyor! Progresif metalin usta isimlerinden Queensrÿche’ın efsanevi vokali Geoff Tate, Operation: Mindcrime projesinin 35. yılını kutlamak üzere 15 Kasım’da CSO Ada Ankara’da sahne alacak. Tate, Michael Kiske ve Bruce Dickinson gibi rock müziğinin önemli isimleri arasında yer alarak benzersiz sesiyle müzikseverleri büyülemeye devam ediyor. Geoff Tate’in kurucusu olduğu Queensrÿche, 1984’te çıkardıkları “The Warning” albümüyle dikkatleri üzerine çekti ve 1986’daki “Rage for Order” ile kendini kanıtladı. Ancak grup, 1988 tarihli kült albüm “Operation Mindcrime” ile gerçek çıkışını yaptı. Pink Floyd’un “The Wall” albümüyle kıyaslanabilecek düzeyde ilgi gören bu albüm, tarihin en iyi konsept albümlerinden biri olarak kabul ediliyor. Geoff Tate, 1990’da çıkardıkları “Empire” albümüyle zirveye tırmandı ve “Silent Lucidity” gibi unutulmaz şarkılarla büyük başarı elde etti. Tate’in efsanevi sesi ve sahne performansı, yıllar geçtikçe müzik dünyasında hak ettiği yeri buldu. CSO Ada Ankara’da gerçekleşecek bu özel konserde, Operation: Mindcrime albümünün baştan sona seslendirilecek olması, hayranlar için unutulmaz bir deneyim vadediyor. Revolution Calling, Eyes Of A Stranger gibi klasikleşmiş hitleriyle Geoff Tate, Ankara seyircisine unutulmaz bir gece yaşatacak. Caz ve metalin birleşiminde eşsiz bir yolculuk için bu konseri kaçırmayın!
Opera ve Bale
Ankara DOB “Maskeli Balo”
Ankara Devlet Opera ve Balesi, dramatik bir eserle sahne dolusu duygu ve aksiyon sunmaya hazırlanıyor. “Maskeli Balo,” aşk, ihanet ve intikam dolu hikayesiyle seyircilere unutulmaz bir gece yaşatacak. Vali Riccardo’nun yakın arkadaşı Renato’nun eşi Amelia’ya gizlice aşık olmasıyla başlayan hikaye, gizemli bir cadı tarafından öne sürülen kehanetle karanlık bir döneme girer. Riccardo, ikiyüzlü bir kimlikle cadının karşısına çıkarak, aşkının ve dostluğunun sınavından geçer. Ancak, kehanetin hayaleti ilişkileri gölgeler. Amelia, cadının sözde çözümünü ararken Riccardo ile buluşur. Ancak, dostu Renato’nun gelmesiyle işler karışır. Kaderin, dostluğun ve aşkın kırılma noktasında acı bir sınav başlar. Cadının öngördüğü kara gün, hüzünle yaklaşır. Vali Riccardo’nun düşmanları, onun sonunu hazırlamak üzere bir araya gelir. Maskeli balo, entrikaların ve gizemlerin ortaya çıktığı bir sahne olur. Riccardo, son anlarını yaşarken, dostu Renato’nun ihanetiyle karşı karşıya gelir. Bu görkemli balo, aşkın, ihanetin ve intikamın çarpıcı bir finalle buluştuğu an olacaktır. 15 Kasım Çarşamba, 27 Kasım Pazartesi günü saat 20:00’de Opera Sahnesi’nde sahnelenecek “Maskeli Balo,” seyircilere büyüleyici bir görsel ve duygusal şölen vadediyor.
Sergi
Valör Art Hause/Ankara
“Erkin Keskin 30 yıllık seçki”
Ankara’nın sanat sahnesinin önemli isimlerinden biri olan Erkin Keskin’in 30 yıllık sanat kariyerinden öne çıkan gravürleri, Valör Art House’da sergilenmeye başladı. 02 Aralık 2023 tarihine kadar ziyaret edilebilecek olan sergi, sanatseverlere sanatçının kendine özgü dünyasını keşfetme fırsatı sunuyor. Erkin Keskin, geleneksel baskı tekniklerini ustalıkla kullanarak soyut dışavurumcu tarzda eserler ortaya koymuş bir sanatçı olarak biliniyor. Sergide yer alan eserler, sanatçının 30 yıllık deneyimini, yaratıcılığını ve sanatsal ustalığını gözler önüne seriyor. Sihirli maskeler, yarı anlaşılır imgeler ve soyut biçimlerle dolu eserleri, izleyiciyi farklı bir gerçekliğe davet ediyor. Sanatçının malzeme kullanımındaki özgünlüğü de dikkat çekici. Kullandığı malzemeleri dönüştürerek kendi ifade biçimini geliştiren Erkin Keskin, ulusal ve uluslararası alanda tanınan bir sanatçı konumunda. Valör Art House’un ev sahipliği yaptığı bu sergi, sanatseverlere Erkin Keskin’in gravür sanatındaki evrimini yakından gözlemleme şansı veriyor. Sanat tutkunlarını, sanatçının eserlerini keşfetmeye ve Ankara’nın sanat atmosferine bir soluk katmaya davet ediyoruz.
Kitap
Mehmet Erte/Sahipsiz Yüzler
Sahipsiz Yüzler, Mehmet Erte’nin kaleme aldığı, insanın varoluşsal sorunlarına farklı açılardan bakan bir roman. Roman, suçluluk, aşk, özgürlük, gerçeklik, kötülük gibi temalar etrafında, birbirleriyle kesişen ve çatışan çok sayıda karakterin hikâyelerini anlatıyor. Romanın anlatıcısı, olayları ve karakterleri yargılamadan, mizahi bir dille sunuyor. Romanın en ilginç yanı ise, karakterlerin gerçek kimliklerini ve duygularını ancak bir maskenin ardında konuşurken ortaya çıkarabilmeleri. Bu da, insanın kendini tanıma ve ifade etme zorluğuna dikkat çekiyor. Roman, okuyucuyu hem eğlendiren hem de düşündüren bir eser. Karakterlerin hayatlarındaki düğümler, bir başkasının hayatında çözülebiliyor, ama varoluşa dair muamma hiç bitmiyor. Romanın, insanın kendini gerçekleştirme çabasının, özgünlük sorununun, hakikat arayışının, yanılsamaların, arzularla yanlış eşleşen düşünce ve duyguların, gençliğe özgü romantizmin, aşkın, yasak aşkın, köle-efendi ilişkisinin, sapkın eğilimlerin, kötülüğün, dostluğun, aldatmanın ve bağışlamanın bir romanı olduğunu söyleyebiliriz. Mehmet Erte, bu çok hikâyeli romanında önceki kitaplarındaki temel meseleleri en uç noktaya taşıyor; karanlığı aydınlatmaya çalışmıyor, mizahi üslubuyla bize nasıl bir karanlık içinde bulunduğumuzu gösteriyor. Romanın bir bölümünde şöyle bir cümle geçiyor: “Onu sürekli aldatan bir kadından hayalleri için vazgeçmek yerine, onu sürekli aldatan bir kadın için hayallerinden vazgeçtiğinde manevi varlığını son zerresine kadar kaybetmiş, tamamen adanmış ve dolayısıyla adeta kutsanarak yeniden doğmuş oluyordu.” Bu cümle, romanın ana temasını özetliyor. Romanın kahramanları, hayalleri ve gerçekleri arasında sıkışıp kalmış, suçluluk hissinin aşktan daha güçlü bağlar yarattığı ilişkiler içinde debeleniyor. Ancak bir maskenin ardında konuştuğunda kendi gerçeklerini ifade edebilen, ileriye bir adım atan insanlar ve geriye kalan sahipsiz yüzler… Sahipsiz Yüzler, Mehmet Erte’nin okuyucuyu şaşırtan, sarsan ve sorgulatan bir romanı. Roman, insanın varoluşunu, kimliğini, aşkını ve kötülüğünü irdeliyor. Roman, hem kurgusu hem de üslubuyla dikkat çekiyor. Roman, hem eğlendiriyor hem de düşündürüyor. Roman, hem bir roman hem de bir maske…