Vitrindeki Albümler’de bu hafta…
THE MADCAP ‘BEAT THE DESTINY’ (MADCAP RECORDS – RAINBOW45 RECORDS)
Kuruldukları 2015 yılından beri yutulmadık sahne tozu bırakmayan Ankaralı topluluk The Madcap, Journey’den Bon Jovi’ye kadar sayısız kavır yapmıştı. İki yıl sonra çıkardıkları ilk albümleri “The Madcap Rising”de beste de yapabildiklerini kanıtlamıştı.
Güncel eğilimlere kapılmadan bir kültürü, bir tarzı ayakta tutmaya, yaşatmaya çalışan, seksenli yılların ruhunu yüksek bir sadakatle sürdüren bu tutkulu glam-hair metal ve hard-rock topluluğu, aradan geçen altı yılda duruşundan hiçbir şey kaybetmediğini şimdi ikinci albümleri “Beat the Destiny” ile ortaya koyuyor.
Vokalde İzgi Gültekin, gitarda Deniz Sayman, basta GR Çağdaş, davulda Efe Okay var. Söz ve müzik Deniz ile İzgi’ye ait. Açılıştaki “Rock N’ Roll Generation” adlı parçaya (Tarkan Gözübüyük ve Beşiktaş Çocuk Korosu ile) Sabaton’un gitarcısı, Majestica’nın solisti Tommy Johansson eşlik ediyor. Albümün diğer konukları Richard Curran, James D. Taylor ve Özgür Sarı. The Madcap savaşçı ruhunu ortaya koymuş. Dokuz İngilizce şarkıda enerjisinden, öfkesinden, eğlencesinden ve hüznünden taviz vermeyen iyi bir albüm “Beat the Destiny”, topluluğun kendisi gibi… Oh, Yeah!!!
Not: “Beat the Destiny”, CD ve plak formatında basıldı, dijitalde yayımlandı.
MOE JOE ‘LIVE IN 2002 – 2009’ (BONE UNION RECORDS)
Elektrikli blues müziğini memleket sathında yaymaya ant içerek 1994 yılında kurulan Moe Joe’nun yolunun taşlı ve sarp olacağı daha işin başından belliydi. Ancak o kadar hevesli ve inançlı çocuklardı ki memleketin haline bakarak yılmayı ve mücadeleden caymayı akıllarının köşesinden bile geçirmediler. Giren çıkanı fazla, sahneleri kalabalıktı; buldukları her sahnede çalmaya gayret gösteriyorlardı. İşte şimdi elimizdeki “Live in 2002 – 2009” başlığı altında derlenmiş kayıtlar, barlarda çalıp çırptıkları günlerden kalma.
Howlin’ Wolf’u andıran etkileyici sesiyle Sarp Keskiner, sadece bir solist değil, aynı zamanda iyi bir gitarcı ve mızıkacı. Ekibin bir başka değeri solo gitarcı Feramerz Ayadi. Bu kayıtlarda yer alan mızıkada Tuğrul Aray, vurmalılarda Özün Usta, basta Vefa Karatay, davulda Ergin Özler; hepsi adanmış elemanlar… Hepsi adına blues denen bu geleneğin ne kadar zengin kültürel bir kök olduğunun farkındalar.
İstanbul, Ankara ve İzmir’de verilen konserlerden doğrudan DAT kasetlere kaydedilen parçalar, 30. yılını kutlamaya hazırlanan topluluğun meraklıları için ne güzel bir hediye. Hediyeyi alalım, bizim topraklardan bu kadar iyi saf blues çalan bir topluluk çıktığı için yatıp kalkıp dua edelim.