Depremzedelere yönelik sözleri tepki çekmişti: Diyanet’ten Akyiğit’e ‘özel hayat’ kalkanı!

Konya’daki Tahir Büyükkörükcü Camisi imamı Seyfullah Akyiğit bir vaazında, “Hatay’daki depremde hayatını kaybedenlerin cansız bedenlerinin koktuğunu, ancak Suriyeli olduğu öğrendiği bir kişinin bedeninin ise mis gibi koktuğunu” öne sürmüştü. Akyiğit hakkında suç duyurusunda bulunulurken Diyanet İşleri Başkanlığı da inceleme başlatmıştı. 

‘ÖZEL HAYAT’ KALKANI

Cumhuriyet, imam Akyiğit hakkında başlatılan incelemenin akıbetini öğrenmek için Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvuru yaptı. 7 Kasım’da Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan verilen yanıtta, “Söz konusu talebiniz Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca değerlendirmeye alınamamıştır” dendi.

Söz konusu 21. maddede “Kişinin izin verdiği hâller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması hâlinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, meslekî ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır” ifadesi bulunuyor.

Hatay Barosu Başkanı Av. Hüseyin Cihat Açıkalın

“HUKUKİ DEĞİLDİR”

Hatay Barosu Başkanı Av. Hüseyin Cihat Açıkalın ve CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Diyanet’in Akyiğit yanıtını Cumhuriyet’e değerlendirdi.

Açıkalın, “Diyanet’in yanıtı hukuki değildir. CİMER’den istenilen bilgi, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 21. maddesi kapsamına kesinlikle girmemektedir. 21’nci maddedeki sınırlama kişi hayatı ile ilgili daha özel bilgileri kapsamaktadır” dedi.

İmam Akyiğit’in açıklamasının TCK’ye göre suç teşkil ettiğini ve ülke genelinde tepkilere neden olduğunu belirten Açıkalın, “Dolayısıyla yürütülen soruşturma kapsamında halkı aydınlatmak Diyanet’in asli görevi olmalıdır” diye konuştu.

“ANAYASA İHLALİDİR”

Açıkalın, açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Anayasamızın 2. maddesine göre hukuk devleti ilkesini benimsemiş ülkemiz açısından Diyanet’in salt konu ile ilgisiz Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 21. maddesini gerekçe göstererek toplumun haber alma hakkını ortadan kaldırmaya çalışması kanuna aykırılıktan öte anayasanın ihlali niteliğindedir. Hukuk devleti ilkesi; hukukun üstünde hiçbir gücün olmamasını, kanun hükümlerinin hem kişiler hem de devleti oluşturan tüm organlar tarafından uyulması zorunlu olan bir sistemi ifade eder. Bu itibarla Diyanet İşleri Başkanlığı’nı; bu hatadan biran evvel dönerek, yürütülen soruşturma hakkında toplumu aydınlatmaya davet ediyorum.”

Nermin Yıldırım Kara

‘KAPI KULU’ BENZETMESİ

“Bu imama bu sözü söyleten zihniyeti çok iyi tanıyoruz” diyen CHP’li Kara, “Diyanet İşleri Başkanlığı bu ülkenin diyaneti gibi davranmamaktadır. Bu kadar infial yaratacak, en hafif tabirle utanç verici bu açıklamanın karşısında ilk tepki Diyanet’ten gelmeliydi. Diyanet çıkıp en hızlı şekilde soruşturmanın yapılacağını ve gerekli cezanın kurum içinde kesileceğini söylemeliydi. En şeffaf şekilde süreci halka iletmeliydi. Ancak, en önemli günlerimizde dahi Atatürk’ün adını anmaktan imtina edenler, kapı kulu gibi talimatla hareket edenlerden biz Hatay’a ya da Hataylılara sahip çıkmalarını bekleyemeyiz. Yalnız buradan uyarıyoruz. Çok tehlikeli bir şeye ön ayak oluyorsunuz. Bu zihniyetle bu insanlara yol açarsanız tüm ülkenin felaketine sebep olursunuz” ifadelerini kullandı. 

GERİCİLER SAHİP ÇIKMIŞTI

Yeniden Refah Partisi Konya Milletvekili Ali Yüksel, Diyanet-Sen Konya Şubesi, İnsan ve Medeniyet Hareketi Konya Temsilciliği ile İsmailağa cemaatinin eski lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun torunu Abdulhalik Ustaosmanoğlu, Akyiğit’e sahip çıkmıştı.