Makina Mühendisleri Odası (MMO), Cumhuriyet’in 100. yılında kamuculuk temalı etkinlik düzenledi. Etkinlikte konuşan TMMOB Başkanı Koramaz, “AKP’nin tek adam rejimi ile tasfiye ettiği en önemli kamusal değerimiz Cumhuriyet’tir” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası (MMO) aralık ayında gerçekleşecek sanayi kongresi öncesi Cumhuriyet’in ilanının 100. yıldönümü dolayısıyla ‘Kamuculuk Yeniden’ temalı etkinlik düzenledi.
Birgün’de yer alan haberde Ankara’da gerçekleşen etkinlik MMO Başkanı Yunus Yener ve TMMOB Başkanı Emin Koramaz’ın açılış konuşmasıyla başladı.
İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASI
MMO Başkanı Yunus Yener Cumhuriyet’in kuruluş ve gelişim dönemlerinin en karakteristik özelliklerinden birinin özgün bir kamuculuk deneyimi olduğuna vurgu yaptı. Ortadoğu’da yaşanan savaşa dikkat çeken Yener, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık savaşı sonucu kuruluşunu anar ve kutlarken başka halkların bağımsızlık mücadelelerini görmezden gelemeyiz. Bu açıdan şu an dünya siyasetinin en önde gelen konularından biri, Siyonist İsrail’in Filistin topraklarını ilhakı, işgali ve soykırımıdır, vahşi kitlesel katliamlardır. Filistin halkına onlarca yıldır acılar çektiren İsrail’in devlet terörünü ve onun baş destekçileri olan emperyalist devletleri kınıyor, Filistin halkının yanında olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“KAMUCU UYGULAMALAR TASFİYE EDİLDİ”
Etkinliğin temasının yeniden kamuculuk olduğuna değinen Yener, kamucu uygulamaların tasfiyesi doruk noktasına ulaştığını kaydetti:
“Ülkemizin içinde bulunduğu bu dönemde yeni bir kuruluşa/inşaya ihtiyacı vardır. Bu nedenle şimdi bu etkinlikte, kamuculuğun ülkemize geçmişte kazandırdıkları yanı sıra, kamuculuğun programatik öğelerinin daha üst bir düzeyde oluşturulması ve uygulanması gerekliliği üzerine birlikte konuşacağız. Başka bir deyişle, bugünden yarına, yeni bir Cumhuriyet, başka bir Türkiye özlemimizin temellerini ortaya koymaya çalışacağız.”
“Ülkemizin içinde bulunduğu karanlık durumu köklü bir tarzda aşmasının birbirleriyle bağlantılı iki yoluna işaret etmek isterim” diyen Yener konuşmasını şöyle bitirdi: “Biri, yıllardır dile getirdiğimiz üzere emperyalizmden ve sermaye egemenliğinden kurtuluşu sağlayacak siyasi bir iradenin oluşumu; diğeri, halkçı kamucu/toplumcu planlama-kalkınma yaklaşımının hakim kılınması ve nihayet halk egemenliğinin sarsılmaz biçimde tesis edilmesidir. Türkiye’nin içinde bulunduğu çok katmanlı bunalımlı yapıdan kurtularak gelişmesi ve toplumsal refahı böylece sağlanabilecektir.”
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz da “Kamu kavramı insana ait olan her şeyi kapsayan çok genel bir içeriğe sahip” diyerek konuşmasına başladı.
‘Kamuculuk yeniden diyerek’ yola çıkılması gerektiğini belirten Koramaz, “TMMOB bu savaşta, kamunun haklarını, varlıklarını, zenginliklerini ve çıkarını koruyan taraftadır. Sermaye kesimlerinin dar ve bencil çıkarları karşısında kamunun ortak önceliklerinin korunması 1970’li yılların başından itibaren TMMOB için bir nirengi noktası olmuştur. Son 50 yıldır planlamadan sanayileşme politikalarına, özelleştirmelerden kentsel mekanların korunmasına, çevre mücadelesinden işçi sağlığına kadar her alandaki mücadele çizgimiz bu kamusal anlayışla oluşturulmuştur” dedi.
“TEK ADAM REJİMİ CUMHURİYET KURUMLARININ TASVİYESİ ANLAMINA GELMEKTE”
“AKP’nin tasfiye ettiği en önemli kamusal değerimiz Cumhuriyet’tir” diyen Koramaz, “Türkiye’de neoliberal kapitalizmin aldığı biçimi konuşurken geldiğimiz aşamada durumun sadece özelleştirme politikalarıyla, kamusal varlıklarımızın tasfiyesiyle sınırlı olmadığının farkında olmamız gerekiyor. AKP’nin tek adam rejimi ile tasfiye ettiği en önemli kamusal değerimiz Cumhuriyet’tir. Tek adam rejimi Cumhuriyet fikrinin, Cumhuriyet değerlerinin, Cumhuriyet idealiniz ve elbette Cumhuriyet kurumlarının tasfiyesi anlamına gelmektedir” dedi.
“CUMHURİYET UZUN SÜREDİR KİMSESİZ KALDI”
“Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir” sözünü hatırlatan Koramaz, “Cumhuriyet’in tasfiyesi, kimsesizleri tümüyle çaresiz hale getirmiştir. Kaldı ki kimsesizlerin kimsesi olma iddiasındaki Cumhuriyet, aslında uzun bir süredir kimsesiz kalmıştır… Bugün burada ve bundan sonrasında da ‘kamuculuk yeniden’ diye konuşacaksak, üretimden topluma, bireysel ve toplumsal varoluşa bir bütünlük içinde konuşacağımız şey öncellikle yeni bir cumhuriyet olmalıdır. Bu bütünsellik içinde ancak, kamuculuk bir şey ifade edebilir. Bu yeni cumhuriyet; yaşamı üretim noktasından gündelik hayata, oradan toplumsal bireysel var oluşa kadar besleyebilir, filizlendirebilir” diye konuştu.