Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında İsrail’e ve Netanyahu’ya yönelik eleştirilerde bulundu. Hamas’ı terör örgütü olarak görmediğini belirten Erdoğan’ın açıklamalarını Uluslararası İlişkiler Uzmanı Ahmet Kasım Han Cumhuriyet’e değerlendirdi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) grup toplantısında, “Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarını Cumhuriyet‘e değerlendiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Ahmet Kasım Han, “İsrail operasyonu uzadıkça Türkiye’de iktidarın kendi siyasi sempatileri doğrultusunda bir çerçeve çizeceği beklenmeli idi. Çünkü daha önce deneyimledik bunu. Yani nesnel koşulların bastırdığı sınırlayıcı noktaların ancak bir noktaya kadar dizginlemeye etkisi var. Filistin meselesi Türkiye’de önce sol açısından çok önemliydi. Bunu ilk benimseyen soldur ve bu meseleye ilk sahip çıkan odur” dedi ve şöyle devam etti:
“Fakat daha sonrasında, özellikle de Arap milliyetçiliğini ve Arap sol hareketini etkisiz hale getirip bunun etkin aktörü olan PKK’yı bütünüyle bir faktör olmaktan çıkarmak isteyen İsrail’in de desteği ve en azından göz yumması ile İslami tandanslı örgütlerin ortaya çıkması bu meseleyi Türkiye’de İslamcıların bir meselesi haline getirdi.
Bunun Türkiye’deki İslamcı siyasetin kimliğinin belirlenmesinde ve konumlanmasında çok önemli bir etkisi var. Bugün geldiğimiz noktada, özellikle de Cumhuriyetin 100’üncü yılının kutlandığı, kutlanması gereken bir hafta içerisinde kim ne kadar kaçınmaya çalışırsa çalışsın, Türkiye’nin kimliği ve ruhu için yapılan siyasi dizaynın da bir bir malzemesi olmuş vaziyette.”
“KOLEKTİF BATI’YA TÜRKİYE DE DAHİL”
Açıklamanın Türkiye’nin kendi güvenlik politikaları bakımından da zaaf oluşturabilecek bir unsur ortaya çıkardığını söyleyen Ahmet Kasım Han, “Ben Cumhurbaşkanı’nın sözlerinin biraz da Batı’nın YPG’ye, PKK’ya karşı duyarsızlığından beslendiğini düşünüyorum. Fakat şu da bir gerçek aslında eleştirinin, yani Cumhurbaşkanının yaptığı eleştirinin bir öznesi yok.
Yani kolektif Batı bir taraftan bir öznedir, bir taraftan da hiçbir suretle bir özne değildir. Kolektif Batı dediğiniz şeyin Türkiye de kurumsal bir parçası. Türkiye NATO üyesi ve Türkiye’nin NATO üyeliğinden çıkmayı hiç de arzu ettiğini sanmıyorum. Hatta NATO’daki ilişkilerine atfettiği önemin düzeyi, Türkiye’nin en son İsveç ile ilgili aldığı karar ve attığı adımlarla çok net olarak ortada” dedi.
“FİLİSTİNLİLERİN YAINDA OLMAK HAMAS’IN YANINDA OLMAYI GEREKTİRMEZ”
Erdoğan’ın Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmemesini eleştiren Ahmet Kasım Han, “Hamas’ın 7 Ekim’de yaptığı eylemlerin terör eylemi olduğu en azından İsrail’in bugün Gazze’de sivillere yönelik yaptığı bombardımanın insanlık dışı olduğu kadar nettir. Dolayısıyla terör eylemi yapan bir örgütü terör örgütü değildir diye nitelemek uluslararası bakımdan algıyı başka bir seviyeye getiriyor.
Kaldı ki Filistinlilerin yanında olmak Hamas’ın yanında olmayı gerektirmez. Bu mücahit değerlendirmesi. Başkalarının Türkiye’nin haklı güvenlik kaygılarına dair getirdikleri bir sürü haksız ve mesnetsiz eleştirinin ve Türkiye’nin güvenlik kaygılarına karşı gösterdikleri duyarsızlığın meşrulaştırılması kullanılacağını da unutmamak lazım.Örgütlerin terör örgütü olup olmadıklarına eylemlerine bakarak karar veremeyeceksek nereden karar verebileceğimiz oldukça karmaşık hale geliyor” diye konuştu.