Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı altında duyurduğu müfredata tepki gösterdi. YKKED’den yapılan açıklamada, “Derslerin içerikleri boşaltılıyor. Okullar amele pazarına dönüştürülmek isteniyor. Zorunlu seçmeli dersler aracılığıyla sorgulamayan, biat eden bir kuşak yaratılmaya çalışılıyor. İktidar, dinselleştirilen eğitim ile kendi seçmen profilini oluştururken öte yandan üretim sürecinde sendikal örgütlenmeye uzak duran ‘şükürcü’ bir işgücü örgütlemektedir” denildi.
Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) Milli Eğitim Bakanlığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı altında duyurduğu müfredata tepki gösterdi. 22 yıllık AKP iktidarında müfredatın 4. kez değiştirileceği ifade edilen açıklamada, “Müfredattın bu kadar sık değiştirilmesini nasıl yorumlamak lazım? Daha öncekilerin yetersizliğine mi yoksa tedrici olarak iktidarın gizli ajandasını hayata geçirmesine mi işaret bu değişiklikler? Eğitim süreci müfredattan ibaret değildir. Eğitimin finansmanından eğitimcinin yetiştirilmesine, ders kitaplarının içeriğinden, eğitim kurumlarının fiziki yapısına kadar çok yönlü bir süreci kapsar. Eğitime yeterli finansman ayırmadan, öğretmen yetiştirme ve istihdamı rasyonelleştirilmeden, ders kitapları ideolojik manipülasyondan arındırılıp pedagojik formasyona kavuşturulmadan, okulların fiziki yapısı iyileştirilmeden eğitimin sorunları çözülemez” denildi.
“OKULLAR AMELE PAZARINA DÖNÜŞTÜRÜLMEK İSTENİYOR”
“Müfredatın, ilk bakışta ‘düzene uygun kafalar yetiştirme’ programı olduğu görülmektedir” denilen açıklamada, “Derslerin içerikleri boşaltılıyor. Okullar amele pazarına dönüştürülmek isteniyor. Zorunlu seçmeli dersler aracılığıyla sorgulamayan, biat eden bir kuşak yaratılmaya çalışılıyor. İktidar, dinselleştirilen eğitim ile kendi seçmen profilini oluştururken öte yandan üretim sürecinde sendikal örgütlenmeye uzak duran ‘şükürcü’ bir işgücü örgütlemektedir. Bu değişikliğinin zamanlaması manidardır. Müfredatın değiştirilmesinde etki olanağından yoksun kesimlerden görüş istiyor gibi yapmak süreci demokratik kılmayacaktır. Büyük olasılıkla ders kitapları bile çoktan hazırlanmıştır. Kamuoyu ile paylaşmak öneri toplamaktan çok iktidarın yerel seçimlerde yaşadığı güç kaybını tolere etmek içindir. Bekleniyor ki, ‘iş içinde eğitim, eğitim içinde üretim’ gerçeğini unutup, ‘laiklik elden gidiyor’ diye eleştirelim, onlar da kendi tabanlarını konsolide etsin. Bu tuzağa düşmeyeceğiz. Düşenler olabilir. Biz ideolojik olarak kurgulanmış bir tartışmanın tarafı olmayı reddediyoruz. Bilimsel, laik ve kamucu eğitim de ısrarcıyız. Er ya da geç o mutlu günleri kazanacağız” ifadeleri yer aldı.