Windows 11, üretken yapay zekaya açılan bir işletim sistemi olsa da aslında bünyesinde çok eskiye dayanan kullanıcı arayüzlerini barındırıyor.
Modern veya eski Windows sürümlerindeki Biçimlendirme iletişim kutusu mutlaka görmüş ve kullanmışsınızdır: Kapasite, dosya sistemi, ayırma birimi boyutu ve “Hızlı Biçimlendir” gibi seçeneklerin olduğu o dikdörtgen uzun pencere. Peki bu özelliğin ve kullanıcı arayüzünün neredeyse 30 yıllık bir “geçici” çözüm olduğunu biliyor muydunuz?
WINDOWS’TA UNUTULAN BİÇİMLENDİRME ARACI
Donanımhaber’in aktardığına göre sürücüyü biçimlendir iletişim kutusu, bundan yaklaşık 30 yıl önce, 1994 yılında yağmurlu bir günde yazılmıştı. Microsoft’ta eski bir geliştirici olan Dave Plummer, bu aracın ortaya çıkış hikayesini X’te kısa süre önce paylaştı. 1994 yılında Dave ve diğer yazılım mühendisleri Windows 95’ten NT’ye milyonlarca satırlık kodu taşımakla meşguldü. Bunlardan birisi de Biçimlendirme iletişim kutusu için bir kullanıcı arayüzüydü. Bunun için Plummer, bir kağıt parçasına bugün kullandığımız aracın taslağını oluşturdu.
I wrote this Format dialog back on a rainy Thursday morning at Microsoft in late 1994, I think it was.
We were porting the bajillion lines of code from the Windows95 user interface over to NT, and Format was just one of those areas where WindowsNT was different enough from… pic.twitter.com/PbrhQe0n3K
— Dave W Plummer (@davepl1968) March 24, 2024
Plummer daha sonra zarif kullanıcı arayüzü gelene kadar “geçici bir çözüm” olarak Windows NT kod tabanına eklediği temel bir kullanıcı arayüzü geliştirdi. Ancak bu beklenen arayüz iyileştirmesi hiçbir zaman gelmedi. Bugün, 30 yıl sonra bile Biçimlendirme penceresi halen Windows 11’de kullanılıyor.
Peki bu aracın FAT birim formatının neden sadece 32 GB ile sınırlı olduğunu merak ediyor musunuz?
Bildiğiniz gibi FAT, esasında 2TB’a kadar birimleri destekliyor ancak 1994’te Plummer’e göre 32 GB seçimi o yağmurlu sabahta alınmış keyfi bir karardı. Microsoft, modern sürümlerde eski arayüzleri revizyona soksa da diğer birçokları gibi Biçimlendirme aracı da henüz bundan nasibini almadı. Öte yandan bir geçici aracın 30 yıldır neden güncellenmediği ise belirsiz. Belki de “çalışıyorsa, dokunma” yaklaşımı benimsenmiştir.