Küresel piyasalarda gözler merkez bankalarının faiz kararlarına çevrildi. ABD Merkez Bankası (Fed), faiz kararını 20 Mart’ta açıklayacak. Japonya’nın para politikasında nasıl bir rota izleyeceği takip edilecek. Avrupa’da enflasyon verileri ve İngiltere Merkez Bankası’nın faiz kararı öne çıkacak.
Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına ilişkin belirsizliklerin devam etmesiyle bu hafta karışık bir seyir izlerken, gözler gelecek hafta Fed’in açıklayacağı faiz kararına çevrildi.
Dünya genelinde bir süredir devam eden enflasyonla mücadelede sona gelinip gelinmediğine ilişkin soru işaretleri artarken, küresel anlamda gelecek dönem atılacak para politikalarına yönelik belirsizlikler de sürüyor.
Analistler, hafta içinde ABD’de açıklanan hem tüketici hem de üretici enflasyonunun tahminleri aşmasıyla Fed’in yılın ilk yarısında faiz indirimlerine başlayabileceğine yönelik ihtimallerin zayıfladığını söyledi.
Para piyasalarında, Fed’in 19-20 Mart’ta gerçekleştireceği para politikası toplantısında, faizi sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, bankanın faiz indirimine başlama ihtimali mayısta yüzde 7 ve haziranda yüzde 59 ile fiyatlanıyor.
Gelecek hafta bankanın faiz kararının ardından Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı sözle yönlendirmelerin önemini vurgulayan analistler, bankanın ekonomiye ilişkin projeksiyonları ve politika faizine ilişkin üyelerin beklentilerinin yer aldığı “dot plot” grafiğinin de yatırımcıların odağına yerleştiğini belirtti.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, 2021’de enflasyonunun “geçici” olduğunu söylediği için pişmanlık duyduğunu ifade ederek, ülkedeki enflasyona “en büyük katkıyı” sunan kalem olan kira maliyetlerinin bu yıl düşmesini beklediğini ve kira oranlarındaki değişikliklerin TÜFE’ye yansımasının biraz zaman aldığını belirtti.
Öte yandan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisini bu yıl için 0,3 puan artırarak yüzde 2,4’e yükseltti.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yaklaşık 20 baz puan artışla 4,30’den tamamladı. Altının ons fiyatı da haftayı yüzde 0,86 azalışla 2 bin 158 dolardan kapattı.
Dolar endeksi ise geçen hafta önceki kapanışının yüzde 0,6 üzerinde 103,4 seviyesine çıktı.
İsrail-Filistin çatışması ve Rusya-Ukrayna Savaşı’na ilişkin gelişmeler petrol fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ederken, Brent petrolün varil fiyatı geçen haftayı yüzde 4 artışla 84,8 dolardan tamamladı.
NEW YORK BORSASI NEGATİF SEYRETTİ
New York borsası, bu hafta ABD’de açıklanan makroekonomik verilerden gelen karışık sinyallerle negatif seyretti.
ABD’de, Tüketici Fiyat Endeksinin (TÜFE) şubatta tahminlerin üzerinde artış kaydetmesinin ardından ülkede Üretici Fiyat Endeksinin (ÜFE) de öngörüleri aştı.
Ülkede, TÜFE, şubatta aylık bazda beklentiler dahilinde yüzde 0,4 artarken, yıllık bazda yüzde 3,2 yükselişle piyasa tahminlerini aştı.
ÜFE şubatta aylık bazda yüzde 0,6 ve yıllık bazda yüzde 1,6 artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Değişken gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen çekirdek ÜFE de aynı dönemde aylık bazda yüzde 0,3 ve yıllık bazda yüzde 2 artarak tahminleri geride bıraktı.
ABD’de geçen hafta açıklanan verilere göre ise sanayi üretimi şubatta yatay seyredeceği yönündeki beklentilerin aksine aylık bazda yüzde 0,1 arttı. Ülkede perakende satışlar ise şubat ayında yüzde 0,6 ile beklentilerin altında artış kaydetti.
New York Fed’in açıkladığı imalat endeksi ise mart ayında eksi 20,9 ile imalat sektöründeki daralmanın devam ettiğini gösterdi. Ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 9 Mart ile biten haftada 209 bin ile beklentilerin altında kaldı.
Tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi martta aylık bazda değişim göstermeyerek yüzde 3 olurken, uzun vadeli enflasyon beklentisi art arda dördüncü ayda yüzde 2,9 seviyesinde kaldı. Öte yandan, geçen hafta teknoloji hisselerindeki düşüş öne çıkarken, ABD’nin büyük teknoloji şirketlerinden Amazon ve Microsoft’un hisseleri yüzde 2’nin üzerinde değer kaybetti.
Grafik ve medya yazılımları üreten Adobe’nin hisseleri de şirketin gelir tahminlerinin beklentileri karşılamaması sonrası yüzde 14’e yakın düştü. ABD’li çelik üreticisi US Steel’in hisseleri de ABD Başkanı Joe Biden’ın şirketin Japonya’nın en büyük çelik üreticisi Nippon Steel tarafından satın alınmasına karşı çıkması sonrası yüzde 6’nın üzerinde geriledi.
Diğer yandan, yaklaşık 170 milyon kullanıcısı olan TikTok’un, ABD’de yasaklanmasının önünü açan yasa tasarısı Temsilciler Meclisi’nden geçti
Söz konusu gelişmelerle New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 0,7, S&P 500 endeksi yüzde 0,13, Dow Jones endeksi yüzde 0,02 kayıpla haftayı tamamladı.
18 Mart ile başlayan haftada, salı günü inşaat izinleri ile konut başlangıçları, çarşamba günü Fed’in faiz kararı, Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları ile ikinci el konut satışları verileri, perşembe haftalık işsizlik başvuruları ile imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), takip edilecek.
AVRUPA’DA GÖZLER ENFLASYON VERİLERİNE ÇEVRİLDİ
Avrupa pay piyasaları geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir izlerken, gözler gelecek hafta açıklanacak enflasyon verilerinin yanı sıra İngiltere Merkez Bankasının (BoE) perşembe günü açıklayacağı faiz kararına çevrildi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) üyelerinin sözle yönlendirmeleri hafta boyunca takip edilirken, ECB Başkan Yardımcısı Luis de Guindos, ECB’nin haziranda faizleri düşürüp düşürmeme konusunda karar vermek için yeterli bilgiye sahip olacağını söyledi.
ECB üyesi Klaas Knot da ücretlerin yavaşlayan enflasyon beklentilerini doğrulamaya devam etmesi halinde bankanın bu yıl en az üç kez faiz indirimine gidebileceğini ve ilk hamleyi haziranda yapabileceğini bildirdi.
Banka üyesi Francois Villeroy de Galhau, “Geçen hafta gerçekleştirdiğimiz Yönetim Konseyi toplantımızdan bu yana ilkbaharda faizleri düşürme konusunda çok geniş bir mutabakat var.” dedi.
ECB Üyesi Martins Kazaks da faiz indirim kararının, önümüzdeki birkaç toplantıda gelebileceğine işaret ederek, söz konusu indirimi fazla geciktirmeye gerek olmadığını kaydetti.
Analistler, para piyasalarında ECB’nin ilk faiz indirimlerine başlama ihtimalinin nisanda yüzde 11 ve haziranda yüzde 88 ile fiyatlandığını belirtti.
Öte yandan, geçen hafta bölgede açıklanan verilere göre, İngiltere ekonomisi ocakta yüzde 0,2 büyüme kaydederken, Kasım 2023-Ocak 2024 dönemini kapsayan 3 aylık dönemde ise önceki 3 aylık döneme göre yüzde 0,1 daraldı.
Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi, ocakta aylık yüzde 3,2, geçen yılın aynı dönemine göre de yüzde 6,7 azalışla beklentilerin altında kaldı.
Avrupa Birliği (AB) veri koruma otoritesi, AB Komisyonu’nun Microsoft 365 yazılımını kullanarak Birlik gizlilik kurallarını ihlal ettiğini bildirirken, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, savunma sanayi ile teknoloji tabanını güçlendirmeleri ve üretimi artırmaları gerektiğini belirtti.
Borrell, iki yıl süren yüksek yoğunluklu savaşın ardından mevcut stokların tükendiğini ve çatışmanın stok savaşından üretim savaşına dönüştüğünü ifade ederek, “Yeni Avrupa Savunma Sanayi Stratejisi ile 2030 yılında ortak alımların payının yüzde 40 olmasını hedefliyoruz.” dedi.
Devam eden Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin gelişmeler de yakından takip edilirken, geçen hafta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, rakip olarak nitelendirdiği Rusya’nın savaşı kazanması halinde Avrupa’nın kredibilitesinin sıfıra ineceğini söyledi.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,3, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,9, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,7, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 2,3 değer kazandı.
Gelecek hafta pazartesi günü Avro Bölgesi’nde TÜFE, salı günü Avro Bölgesi’nde ZEW ekonomik güven endeksi, çarşamba günü Avro Bölgesi’nde ekonomik güven endeksi, Perşembe günü BoE’nin faiz kararı, cuma günü Almanya’da IfO iş dünyası güven endeksi verileri takip edilecek.
Piyasalarda, BoE’nin ise mart toplantılarında politika faizini değiştirmeyeceği öngörülüyor.
ASYA BORSALARI KARIŞIK SEYRETTİ
Asya pay piyasalarında geçen hafta karışık bir seyir hakim olurken, gözler gelecek hafta Japonya Merkez Bankasının (BoJ) açıklayacağı faiz kararına çevrildi.
Analistler, BoJ’un gelecek hafta gerçekleştireceği para politikası toplantısında faizi artırıp artırmayacağına ilişkin belirsizliğin devam ettiğini ifade ederek, bankanın bu toplantıda faiz artırım kararı almasa da yakın dönemde alacağına yönelik beklentilerin güçlü olduğunu belirtti.
BoJ Başkanı Kazuo Ueda geçen hafta yaptığı açıklamalarda, “Yüzde 2’lik enflasyon hedefine istikrarlı ve sürdürülebilir bir şekilde ulaşıldığında, negatif faizlerden, getiri eğrisi kontrolünden ve diğer büyük ölçekli parasal genişleme adımlarından çıkış arayacağız.” dedi.
Ueda, çeşitli parasal genişleme araçlarını aşamalı olarak nasıl kaldıracaklarının, o dönemdeki ekonomik, fiyat ve finansal koşullara bağlı olacağını bildirdi.
BoJ yetkilileri, bankanın 2010’da başlattığı, borsada işlem gören fon alımlarına son vermeyi düşündüklerini duyurdu. Japonya Maliye Bakanı Shunichi Suzuki ise ülkenin artık deflasyonda olmadığını belirterek, ücret artışlarında güçlü bir trendin gerçekleştiğini söyledi.
Japonya’da Toyota’nın, işçi sendikasının ücret artış talebini kabul etmesi, Japonya Merkez Bankasının (BoJ) faiz artırımına yakın olduğuna ilişkin beklentileri destekledi.
Söz konusu durum Japon yeninin dolar karşısında değer kazanmasına neden olurken, pay piyasalarında ise aşağı yönlü baskı oluşturuyor.
Öte yandan, Çin Merkez Bankası (PBoC), bir yıllık orta vadeli borç verme tesisi kredilerinin faiz oranını yüzde 2,50’de sabit tuttu. Böylece banka, yaklaşık son 7 ayda faizlerde değişikliğe gitmemiş oldu.
Söz konusu gelişmelerin ardından haftalık bazda Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,25, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,28 değer kazanırken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,5, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,47 azalış kaydetti.
18 Mart ile başlayan haftada Japonya’da açıklanacak veriler öne çıkıyor. Japonya’da salı günü BoJ’un faiz kararı, cuma günü TÜFE verileri açıklanacak.
GÖZLER TCMB’NİN FAİZ KARARINA ÇEVRİLDİ
Yurt içinde ise Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 3,57 düşüşle 8.828,70 puandan tamamlarken, gelecek hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında açıklayacağı faiz kararı yatırımcıların odağına yerleşti.
Dolar TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0.5 üzerinde 32,07’den tamamladı.
Geçen hafta açıklanan TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre, Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) artış beklentisi 12 ay sonrası için yüzde 37,78’den yüzde 36,70’e, 24 ay sonrası için yüzde 23,05’ten yüzde 22,67’ye geriledi. Analistler, TCMB’nin mevcut sıkı para politikasını enflasyonda kayda değer bir yavaşlama olana kadar sürdürebileceğini belirtti.
TCMB, ilave sıkılaşma adımları kapsamında, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından nakit çekim işlemlerinde faiz oranını ihtiyaç kredisi faiz oranıyla uyumlu seviyeye yükseltirken, bankacılık sisteminde Türk lirası mevduatın payını artırmaya yönelik yeni adımlar attı.
Banka, kredi kartlarından yapılan nakit avans işlemleri ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak aylık azami akdi faiz oranının hesaplama yönteminde değişiklik yaptı. Yeni yönteme göre, hesaplanan aylık azami akdi faiz oranı yüzde 4,42’den yüzde 5’e çıkarıldı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in Kıdemli Direktörü ve Türkiye Analisti Erich Arispe Morales, Türkiye’deki otoritelerin ilk hedefinin enflasyonu düşürmek olduğunu belirterek, seçim sonrasında enflasyonun düşürülmesiyle tutarlı politika sıkılaştırmasının sürmesini beklediklerini ifade etti.
Türkiye’nin mevcut ekonomi politika ekseninin daha dayanıklı olduğuna ve politikaların sürdürüleceğine güvenlerinin arttığını vurgulayan Morales, “Fark ettiğimiz bir gelişme var ki politika değişikliği Türkiye’de sadece makroekonomik finansal istikrar riskini azaltmakla kalmadı, aynı zamanda dış finansman koşullarında da iyileşme sağladı ve bu çok önemli.” değerlendirmesinde bulundu.
Gelecek hafta pazartesi günü konut fiyat endeksi, çarşamba günü tüketici güven endeksi, perşembe günü TCMB’nin faiz kararı, cuma günü kapasite kullanım oranı ile reel kesim güven endeksi verileri takip edilecek.
AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 45,00’te sabit bırakmasını bekliyor. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 45 oldu.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.800 ve 8.700 seviyelerinin destek konumda olduğunu, 9.000 ve 9.100 seviyelerinin direnç olarak öne çıktığını kaydetti.