Gaziosmanpaşa’da yurttaşlara seslenen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bu ülkenin başına gelen bütün sıkıntılar; particilikten, partizanlıktan, insanları ayırt etmekten olmuştur. Bizden önce yapıldığı gibi, ‘Oy verirsen hizmet veririz’ anlayışına İstanbul’da son verdik. İma bile etmedik, etmeyiz. İnsan ayırt eden dili, asla kabul etmeyiz diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkan adayı Resul Emrah Şahan ile birlikte ilçe turu yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre ve CHP Parti Meclisi üyesi Baki Aydöner de seçim turunda İmamoğlu ve Şahan’a eşlik etti.
Harbiye Küçükçiftlik Parkı önünde başlayan tur; Abdi İpekçi, Maçka, Teşvikiye, Rumeli, Halaskargazi, Büyükdere, Mecidiyeköy Yolu, Mezarlık ve Abide-i Hürriyet caddelerini kapsayan 6 kilometrelik güzergah boyunca devam etti.
İmamoğlu, seçim otobüsünden yaptığı konuşmayla, kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınları Günü’nü kutladı.
ŞİŞLİ’DEN GAZİOSMANPAŞA’YA GEÇTİ
Seçim otobüsüyle Gaziosmanpaşa’ya geçen İmamoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir, Soyer ve CHP Gaziosmanpaşa Belediye Başkan adayı Hakan Bahçetepe ile birlikte, “Gaziosmanpaşa Yaşam Merkezi”nin açılışını gerçekleştirdi.
Kompleks içindeki modern açık Pazar alanında vatandaşlara seslenen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Bugün sabah kalktım ve yağmuru görünce dedim ki, ‘İstanbul’umuza bereket geldi bugün.’ İstanbul’un bereketinin daim olması için, sizlerden oyunuzu istiyorum. Sizlerle beraber hayatı değiştireceğiz. İstanbul’da ters giden ne varsa, bunları düzelttik, toparladık. Ama daha çok işimiz var. Kolay değil; sıkıntılı projeler, yapılmayan işler, eksik kalan işler… Her birini tek tek düzenlemek, tamamlamak, bize nasip oluyor. Bana Allah, böyle bir görev nasip etti. Böyle bir güzel şehrin, güzel insanlarıyla buluştuk, buluşuyoruz. Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Başta Gaziosmanpaşa’nın hanımefendileri olmak üzere, ülkemizin, bütün dünyanın kadınlarının, Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun. Biz, her projeyi vatandaşımızın maksimum fayda sağlayacak şekilde planlıyoruz.
Farklı projelerin, farklı ünitelerin, birbirini destekleyerek, ekstra bir güç ve enerji yaratmalarını gözetiyoruz. Örneğin; kentsel dönüşüm projelerimizde, sosyal konut projelerimizde, sadece güvenli ve kaliteli binalar yapıp kenara çekilmiyoruz. Bakın; kentsel dönüşüm yaptığımız her yerde mutlaka bir kreşi, bir mahalle evini, bir belediye hizmet noktasını, oradaki sosyal hayata değer katacak, vatandaşa ekstra fayda sağlayacak unsurlara göre, o projeye katıyoruz. Bugün açılışını yaptığımız bu proje de Gaziosmanpaşa’ya, Merkez Mahallesi’ne çok yönlü faydalar sunacak.”
PROJENİN ÖNCESİNİ VE SONRASINI ANLATTI
“Bu proje, aslında bir kütle projeydi. Böyle bir estetik yapı, böyle bir çevreye uyumlu, etrafındaki komşularını içine katan bir proje değildi. Bu proje, öyle çizilmiş bizden önce. Hafriyatı yapılmış, geldiğimizde o şekilde bir yerdi. Ancak, ‘Buraya başlayalım mı başlamayalım mı’ derken, o esnada arkadaşlarım, buraya yeni bir mimari, yeni fonksiyonlarla donatılmış, çevreyi üzmeyen, çevreyi baskılamayan, çevreye güzellikler katan bir proje oluşturmanın çok değerli olduğunu söylediler. Ve az önce de selamlaştığımız kıymetli mimarımızın kaleminden böylesi güzel, çevreye uyumlu ve fonksiyonları, bizim yönetim anlayışımıza uygun hale geldi.
O esnada, ülkemizdeki ekonomik krizden dolayı ve hem yüksek enflasyon hem döviz artışı ve pandemi esnasında, müteahhitlerin Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle proje fesih yetkisi vardı. Devletin verdiği proje feshedildi. 2021 yılında arkadaşlarım, tekrar ihale süreçlerini yenileyip, yeni projesiyle hareket ettiğimiz ve yola çıktığımız bu proje tamamlandı ve hepinizin huzurunda açılışa hazır hale getirildi.”
“EN GÜZEL İLK 5 KREŞİN ARASINA GİRECEK, 100’E YAKIN ÖĞRENCİ KAPASİTELİ BİR KREŞİMİZİ DE AÇMIŞ BULUNUYORUZ”
“Burada modern bir pazar yeri var. Bu pazar yerinin işletmesi, ilçe belediyesine devredilecek. Burada zemin otoparkının yanı sıra, yarı olimpik muazzam bir yüzme havuzumuz var aşağıda. Muazzam bir yüzme havuzumuz var. Aynı zamanda çocuk yüzme havuzumuz da var. Fitnes salonumuz var. Çocuk oyun alanları var. Çok şık bir kafeteryası var. Bir de olimpiyatlara şampiyon yetiştirsin diye, Gaziosmanpaşa’nın yetenekli çocukları olduğunu biliyorum, onlar için gerçekten uluslararası seviyede bir jimnastik salonumuz da var. Aynı zamanda İstanbul’un en güzel kütüphanelerinden birini de açtık.
Üst tarafta en modern, en kaliteli saha üniteleriyle 2 basketbol, 1 voleybol sahamız var. 2 adet de çok amaçlı salonumuz var. İstanbul’da özellikle kadınlara en önemli hizmetleri sunan Enstitü İstanbul İSMEK Eğitim Alanları Merkezimiz de var. Bir de biliyorsunuz, bu konuda büyük atılım yaptık, yapmaya devam edeceğiz; İstanbul’un, iddia ediyorum açtığımız 100 kreşin içinde en güzel ilk 5 kreşin arasına girecek, 100’e yakın öğrenci kapasiteli bir kreşimizi de açmış bulunuyoruz.”
“ALLAH, HERKESİ YALANDAN VE İFTİRADAN KORUSUN”
“Bu kardeşiniz, gece-gündüz, 5 yıldır İstanbul’un her yerinde, bütün projelerimizde bu özeni, bu yüksek çalışma temposunu ortaya koydu. Çalışma arkadaşlarımızla birlikte büyük başarı elde ettik. Bunu İstanbul’un her yerinde görebilirsiniz. Değer dostlarım. Bakın; bugün hayırlı bir gün. Bugün cuma günü. Ramazan ayına girmek üzereyiz. Bakın paylaşma ayındayız. Birbirini hissetme ayındayız. Vicdanlarımızın en yüksek seviyede olması gereken aydayız. Allah, herkesi yalandan ve iftiradan korusun. Çıkıyor bazı insanlar diyor ki, ‘Proje yapmadı, onu yapmadı, bunu yapmadı.’ Efendim, neymiş? Yok vallahi yuhalamayın, gülmek için anlatıyorum bunları. Neymiş? 2 tane metro açıyoruz bir hafta sonra. Toplam 65 kilometre metro yapıyoruz.
Çıkıyor, İstanbul’a yabancı, ithal, dersine hiç çalışmamış acemi aday, sahnenin önünde 8 adım atarak, 8 adım atarak… Ben, böylesi bir kötü espri duymadım. Yani böylesi bir yalanı da duymadım. Bakın; İstanbul’un 39 ilçesine bu kardeşiniz, eşit davrandı. Bu şantiyeye, birçok şantiyeye geldim. Gaziosmanpaşa Belediyesi’yle her konuyu konuştum. Aynen Beşiktaş’ta olduğu gibi, aynen Esenler’de olduğu gibi. Ben kimseyi ayırt etmem, onu söyleyeyim. Benim belediye belediye başkanlığından anladığım şey ne biliyor musunuz? Bu şehirde, bir kişiye dahi ben kızamam, küsemem. Onun için İstanbul’un 39 ilçesi gibi, Gaziosmanpaşa da bizim icraatçı, halkçı belediyeciliğimizden çok faydalandı.”
“ONCA ENGELLEMELERE RAĞMEN, ATOM KARINCA GİBİ ÇALIŞTIK”
“Beş yılda biliyorsunuz; aşağı Ekrem, yukarı Ekrem. Her sabah kalktılar Ekrem İmamoğlu. Ekrem İmamoğlu’na iftira. Ekrem İmamoğlu’na soruşturma. Ekrem İmamoğlu’na dava. Ekrem İmamoğlu’na şu bu. Onca engellemelere rağmen, çok büyük bir krize, ekonomik krize ve özellikle pandemiye rağmen, bütün bunlara rağmen, biz ne yaptık biliyor musunuz? Atom karınca gibi çalıştık, bunları başardık. Bu yaptıklarımız, israfı bitirmenin hizmeti getirmenin sonuçlarıdır. İstanbul’u neden kurtardık biliyor musunuz? Rantçı belediyecilikten kurtardık, İstanbul’a halkçı belediyeciliği getirdik.
Particilik yapmadık. Partizanlık yapmadık. Belediyecilik yaptık, belediyecilik. Ben bu şehrin bütün evlatlarını, kökeni ne olursa olsun, geçmişi ne olursa olsun, çocuğuna, gencine, sizin gibi bir baba gibi, evlat gibi bakmıyorsam, namerdim. Bu ülkenin başına gelen bütün sıkıntılar; particilikten, partizanlıktan, insanları ayırt etmekten olmuştur. Onun için kimseyi, ‘Git de şu partiye üye ol’ diye zorlamadık, zorlamayız. Tüm yurttaşlarımız buna tanıktır. Böyle şeyler yapmadık, yapmayız. Bizden önce yapıldığı gibi, ‘Oy verirsen hizmet veririz’ anlayışına İstanbul’da son verdik son. İma bile etmedik, etmeyiz. İnsan ayırt eden dili, asla kabul etmeyiz.”
“16 MİLYON İSTANBULLU, ŞUNU BİLİYOR”
“16 milyon İstanbullu, şunu biliyor: Benim için bu şehirde, bir tarafta 16 milyon insan var, bir tarafta bir avuç imtiyazlı insan var. Ben, 16 milyon insanın emrindeyim kardeşim. Bir avuç insanın ise, karşısındayım. Ayrımcılığa, kayırmacılığa karşıyım. Kurdukları israf düzenine karşıyım. Bu şehre verdikleri zararı iyileştireceğiz ve halkın bütçesine asalak gibi yapışanları, o bütçeden uzak tutacağız, uzak. Parsel parsel imar çıkaranlara, arazi ve yapılara, sahillere, yeşil alanlara çöreklenenlere, o projeleri çıkaranlara, imza atanlara, İstanbul’da 16 milyon yetki vermez, vermeyecek.
Çünkü, sizden yetki isteyen bu arkadaşlar, onlar, bir kişinin karşısında boynunu eğerler, onun emrine, onun buyruğuna itaat ederler. Ben, milletimin emrindeyim, milletimin. Sizlerin karşısında boyun eğerim. Çünkü siz, bu şehrin sahibisiniz, unutmayın. Size hizmet etmekle görevliyim. Sizden aldığım güç ve destekle, hiçbir çıkar grubunun karşısında eğilmiyor, bütün o bir avuç insanın gücüne karşı, dimdik ayakta duruyoruz, dimdik ayakta. Doğru bildiğimiz yoldan da asla sapmıyoruz. Ne pahasına olursa olsun, milletin parasını millete veriyoruz millete. Size ait olanı, size teslim ediyoruz.”
“31 MART’TA ÇOK GÜÇLÜ DESTEK İSTİYORUZ”
“Sizden 31 Mart’ta çok güçlü destek istiyoruz. Öyle bir destek verin ki, İstanbul, bir daha asla. ihmal, israf ve ihanet devrine asla geri dönmesin. Gaziosmanpaşa hazır mı? Bundan sonra, bu ülkenin bütün yöneticileri, belediye başkanları, bakanları, cumhurbaşkanları; halkın açlığını, yoksulluğunu yok sayarak, vatandaşın şikayetlerine, taleplerine kulaklarını tıkayarak siyaset yapamayacaklarını, bu sandıkta çıkacak sonuçtan sonra anlasınlar. Hazır mıyız Gaziosmanpaşa? Ben size güveniyorum. Sizi çok seviyorum. Allah şahit, bu kardeşiniz gece-gündüz çalışacak.
Annemle babam, arabaya atladı, İstanbul’a gelmişler dün. Beni çok yorgun görüyorlarmış. Bazen üzülüyormuş da benim yanımdaki 10-15 görevliyi babam azarlamış, ‘Niye dillendirmiyorsunuz onu bir gün’ diye. Bilmiyor ki şu güzel gözler, şu gülen yüzler, şu çocukların bakışları, o güzel çocukların şu kalabalığa girip, benim gözlerimin içine bakmaları, bana o güzel gülüşlerini, o güzel annemin, o ön tarafa oturup, bana el sallayıp, gözleri nemli, benim gözlerimi, yanaklarımı öpmesi beni dünyanın en enerjisi bol adamı yapıyor. Siz var olun. Ben size layık oldukça, ben layık olduğum zaman sizler de bana bu sevgiyi gösterdikçe Allah bana güç, kuvvet verdikçe, bizi kimse yıkamaz arkadaş. Bu kadar net.”
SOYER’E “DESTEK” TEŞEKKÜRÜ
“Sizden yetki istiyoruz. Biz, onun böyle tam yanındayız. Hakan Bahçetepe, atom karınca gibi çalışacak. Sadece bir tek beni geçemez, onu söyleyeyim. Çok çalışacak. Hani geçerse de sevinirim, ama geçemez. Yolu açık olsun. Hakan Bahçetepe’ye 31 Mart’ta oylarınız hayırlı olsun. Bugün bana sürpriz yaptı. Değerli dostum, İzmir’de çok başarılı işlere imza atmış ve bugün de bana destek olmaya gelmiş İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer burada. Onu da alkışlarınızla yanıma almak istiyorum. Tunç Başkanımız, benimle İstanbul’da biraz çalışacak. Tabii İzmir’de işleri var.
Oraya dönecek. İnşallah İzmir’de kazanmamız için çalışacak. Hep birlikte; İstanbul’u, İzmir’i, Ankara’sı, bütün büyükşehirlerde, her yerde iddiamızı ortaya koyacağız. Aynen İstanbul’un bütün ilçelerinde iddia ortaya koyacağımız gibi. Sonuçta memleketimiz kazanacak. Biz, 5 yıl boyunca Tunç Bey gibi, 11 Büyükşehir Belediye Başkanı arkadaşımızla kader birliği yaptık. Omuz omuza olduk. Güzel işler yaptık. Eksiklerimiz olabilir. Ama biz, birikimlerimizle yan yana olmaya, omuz omuza olmaya devam edeceğiz. Bizim birliğimizi, bizim dostluğumuzu, bizim kardeşliğimizi kimse bozamaz. Yolumuz bir bütündür.”
“BANA DİYORLAR Kİ…”
“Bana diyorlar ki, ‘Sen, Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayısın.’ Doğru. ‘E ittifakın yok.’ Doğru. ‘Parti olarak karşında 50 küsur aday var.’ Tamam o da doğru. Ama bilmiyorlar ki, benim arkamda 16 milyon insan var. Peki kimin oyuna talipsin? Ben, tüm siyasi partilerin oyuna talibim. Ben kalbim öyle geliyor ki, bana öyle bir ses veriyor ki, diyorum, ‘Allah’ım, ben herkesin oyunu alırım. Bana yardım et.’ Bu cuma günü dua tutar. Vallahi, billahi içten söylüyorum; benim ikna edemeyeceğim kimse yok. Çünkü, ben hizmetleri yaparken, şu güzel gözlere bakarken, ‘Benim partilim, o partili, bu partili’ vallahi bak demiyorum.
Sevgili dostlarım, ben öyle bir ailede bulundum ki; benim ailemde her parti vardı, kimi ararsan. CHP’li var, Adalet Partili var. ANAP’lı oldu. Milliyetçi Hareket Partili oldu. Milli Selamet Partili oldu. Bir odadan, öbür odaya. Kimse kimseye düşmanlık yapmadı. Herkes birbirine komşuluk yaptı. Arkadaşlık, akrabalık yaptı. Bunlar şimdi ne diyor biliyor musunuz? ‘Bizden olanlar, bizden olmayanlar.’ Biz ne diyoruz biliyor musunuz? Hepimiz birlikte, hepimiz. Hepimiz birlikte. Bu işin partisi olmaz. Bu işin doğulusu, batılısı olmaz. Bu işin Kürt’ü, Türk’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Boşnak’ı olmaz. Biz, bir milletiz. Atatürk, bizim o kurucu liderimiz, öyle ulu, öyle güzel insan ki… 1920’de, kurtuluş mücadelesini başlatmadan önce Meclis’i topladı. O Meclis’i kimle topladı?
Balkanlar’dan Ortadoğu’ya kadar, Kafkaslardan Ege’ye kadar, o dönemin milletin her parçasından doğup gelen ve sonra bu Anadolu’da, Trakya’da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran milletin evlatlarıyla, milletin güzel evlatlarıyla , hepinizin dedesi, ninesi, benim dedem, ninemle kurdu. Sizi ayrıştıranlara ben ne diyorum biliyor musunuz? Hadi oradan. Hadi oradan. İşine bak. İşine bak. Bizi kimse bölemez. Bana oy vermemiş. Bana oy vermemiş insanı, bana oy verenle aynı derecede seviyorum. O, bunu anlayamaz biliyor musunuz? Ama yakında geliyormuş. Meydan meydan anlatacağım ona, meydan meydan anlatacağım.”
SOYER: “EKREM BAŞKAN’A SAHİP ÇIKMA SIRASI BİZDE”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer de kurdele kesimi öncesinde, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Çok renk, çok ses, çok nefes diyen, kurtuluşun, kuruluşun şehri İzmir’den; Atatürk’ün, ‘Türk milletinin göz bebeği’ dediği İstanbul’a selam getirdim, umut getirdim, cesaret getirdim. Sevgili kardeşlerim, bu Türk milletinin göz bebeğine, Ekrem Başkan, 5 yıldır sevgiyle, tutkuyla, aşkla baktı. Şimdi ona sahip çıkma sırası bizde. Çünkü İstanbul’un ve Türkiye’nin kaderi ortak. İstanbul, bir kez daha bir nefes alacak. Türkiye’de hep beraber nefes alacağız. Ekrem Başkanımız yolu açık olsun. Hepinize hayırlı uğurlu olsun. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Şimdiden zaferimiz kutlu olsun.”