2005’ten bu yana Mısır’da Kleopatra’nın mezarını arayan arkeolog Dr. Kathleen Martinez, iki yıl süren yeni kazı çalışmalarının ardından antik Mısır kraliçesinin mezarının nerede olduğuna dair yeni bir güncelleme paylaştı.
2022 yılında Dr. Kathleen Martinez, ekibiyle birlikte Akdeniz’de Kleopatra’nın mezarına ulaşma ihtimali olan bir tünel keşfettiklerini dünyaya duyurmuştu.
En son güncelleme 13 Şubat 2024’te, arkeoloğun Instagram’da reklamını yaptığı ‘Mısır’da Dominik Arkeoloji Misyonu’ başlıklı bir konferans vermesiyle geldi.
Dr. Martinez, konferansta yaklaşık 20 yıldır Kleopatra’nın mezarını aradığını ve sunumunda İskender’den Kleopatra’ya kadar 14 Ptolemaios firavununun mezarının hala bulunamadığını söyledi.
Dr. Martinez araştırmasında Kleopatra’nın mezarının yeri konusundaki seçenekleri daraltmış ve büyük olasılıkla ‘Osiris’in büyük mezarı’ anlamına gelen Taposiris Magna tapınağında olduğu sonucuna vardı.
Dr. Martinez, tapınağın 500 yıl boyunca Kleopatra’nın kendisinin reenkarnasyonu olduğunu ilan ettiği tanrıça İsis’e adanmış olduğu teorisini kanıtlamak için belirli bir öğe arıyordu.
İPHONE BOYUTLARINDA TAŞ TABLET
Söz konusu eser, tapınağın ne zaman ve neden inşa edildiğine dair önemli bilgilerin kazınmış olabileceği, ana yapısal taşların altına yerleştirilmiş iPhone boyutlarında bir taş tablet olan bir lehva idi.
Mısır’daki çalışmaları sırasında ekibiyle birlikte tapınağın yanında başka bir tapınak daha keşfeden Dr. Martinez, bir yüzünde ‘Kraliçe Kleopatra’ yazılı, diğer yüzünde ise Kleopatra’nın yüzü bulunan sikkeler de ortaya çıkardı. Dr. Martinez ana tapınaktan geçerek Akdeniz’e uzanan bir geçit yolu buldu.
Levhada “Yüksek ve alçak Mısır Kralı Ptolemy IV’ün oğlu İsis tarafından sonsuza dek sevilen yüksek ve alçak Mısır Kralı V. Ptolemy ve eşi III. Arsenoe, her ikisi de iyiliksever Tanrılar, bu tapınağı anne İsis’e adadılar” ifadeleri yer alıyor. Bu, hiçbir eski Mısır haritasında tapınağa atıfta bulunulmamasına rağmen, tapınağın tanrıça için inşa edildiğinin sağlam bir kanıtıydı.
Bir tapınak keşfettikten sonra, ikincisinin denizde olacağına inanan Dr. Martinez, İskenderiye’nin sular altında kaldığı düşüncesiyle, ikinci tapınağın da sular altında kalmış olabileceğini savundu.
Daha fazla araştırma yaparak ve su altı arkeoloğu Robert Ballard’dan (Titanik’in yerini tespit eden dalgıç) yardım alarak, yerel yönetimin de onayıyla su altındaki İskenderiye’yi keşfetmeye başladı.
MISIR HÜKÜMETİ DEVREYE GİRDİ
Bu süreçte Mısır hükümetinin de Kleopatra’nın mezarının bulunmasına yardımcı olmak için deniz piyadelerinden kaynak ve ekipman bile teklif ettiği kaydedildi.
Araştırma ekibi, aradıkları yer olabileceğine inandıkları bir ‘kara’ bölgesinde, deniz altında doğal olarak oluşan hiçbir şeye benzemeyen üç metre yüksekliğinde yapılar buldu.
Ayrıca ilk tapınaktaki heykellerde kullanılan malzemeyle aynı olan bazalt da bu yapıların insan yapımı olduğunu doğruladı. Beşten fazla ilgi çekici nokta daha keşfedildi.