Yapılan çalışmalar, yapay zekanın kanser tanısına kadar geçen süreyi yaklaşık yüzde 50’ye kadar azaltabiliyor.
Hematolojik Nadir Hastalıklar Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, yapay zekanın hastalık tanısı konulmasındaki önemine değinerek, “Yapılan çalışmalar, yapay zekanın kanser tanısına kadar geçen süreyi yaklaşık yüzde 50’ye kadar azaltabildiğini, aynı zamanda erken teşhis oranlarını da yaklaşık yüzde 20 oranında artırdığını göstermektedir.” dedi.
Hematolojik Nadir Hastalıklar Derneğince Hematolojik Nadir Hastalıklar Kongresi’nin 7’ncisi, KKTC’de düzenlendi.
Tıpta yapay zeka çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dernek Başkanı Prof. Dr. Altuntaş, birçok alanda kullanılmaya başlanılan yapay zekanın, sağlık alanında da kullanılması için önemli çalışmalar yapıldığını ve çok hızlı ilerleme kaydedildiğini söyledi.
Yapay zekanın özellikle kanser tanısında hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Altuntaş, şöyle konuştu:
“Sağlıkta verimsizlik küresel düzeyde yaklaşık yüzde 40’lara ulaşmıştır. Söz konusu kayıpların yaklaşık yarısı yapay zeka uygulamalarıyla klinik ya da operasyonel anlamda düzeltilebilir süreçlere bağlıdır. Yapay zeka, tedavi yollarının ve hasta sigortasının doğrulanması, tıbbi kayıtların ve veri setlerinin iyileştirilmesi gibi rutin iş süreçlerinin geliştirilmesinde ve verimliliğin artmasında önemli bir etkiye sahip olacak ayrıca tanı ve tedavide, hekimin elini güçlendirecek. Henüz çok yeni bile olsa, tıbbi görüntüleme uzmanlarının, radyografi, PET/Scan, MR, USG ile elde ettikleri görüntüleri daha iyi ayırt etmeleri, tanımlamaları, sınıflandırmaları ve yorumlamalarını sağlıyor.
Genom araştırmalarının, ileri moleküler yöntemlerle değerlendirilmesini kolaylaştırıyor. Veri tabanlarıyla semptomların incelenerek, hastanın durumunun analiz edilmesine olanak veriyor. Gerekli analizlerin yapılarak teşhisin konulması ve uygun tedavilerin düzenlenmesine kolaylık sağlıyor. Örneğin, kansere bağlı proteinlerin biyopsi görüntüleriyle belirlenip analiz edilerek hızla teşhisin konulması ve tedavi başlanması mümkün oluyor.”
Yapay zekanın, gelişmiş¸ bilgi teknolojilerini kullanarak tıbbi araştırma, klinik araştırma ve sağlık çözümlerini kolaylaştırmasına yardımcı dijital bir araç olacağını aktaran Altuntaş, “Lenf nodu hücrelerini inceleyerek meme kanserinin varlığını belirleyebilen yapay zekaya dayalı otomatik bir kanser teşhis yöntemi geliştirildi.” bilgisini verdi.
“Yapay zeka, tartışmasız büyük öneme sahip ama hekimin önüne geçemez”
Altuntaş, yapay zekanın ülkelere, bölgelere özgü kanser riski sorununu belirlemek için de kullanılacağını belirterek, “Yüksek kaliteli hasta verilerinin büyük miktarlarda makine öğrenmesine dayanan yapay zeka, akciğer küçük nodülleri ve serviks kanseri de dahil olmak üzere çeşitli hastalıkların tanımlanmasında kullanılıyor.” dedi.
“Yapay zekanın Toraks Bilgisayarlı Tomografi görüntülerinin analizinin kanserde en önemli ölüm sebebi olan enfeksiyona bağlı hastalıkların tanısını kolaylaştırabildiğini anlatan Altuntaş, şunları kaydetti:
“Yapay zeka meme ve akciğer kanseri gibi sık görülen kanserlerin erken teşhisinde de kullanılabiliyor. Yapılan çalışmalar, yapay zekanın kanser tanısına kadar geçen süreyi yaklaşık yüzde 50’ye kadar azaltabildiğini, aynı zamanda erken teşhis oranlarını da yaklaşık yüzde 20 oranında artırdığını göstermektedir. Dolayısıyla, yapay zeka kanserde hem tanıya kadar geçen süreyi önemli ölçüde kısaltmakta hem de erken teşhis sayesinde tedavi başarı oranını artırmaktadır.”
Altuntaş, hekime kolaylık sağlayan yapay zekanın, tartışmasız büyük öneme sahip olduğunu ancak hekimin tecrübesinin önüne geçemeyeceğini vurgulayarak, “Tanı ve tedavide hekim ön plandadır ve öyle kalacaktır. Özellikle muayene bir hekim için tanı için en önemli adımdır ve bunu ancak ve ancak hekim yapabilir. Bu asla gözden kaçırılmamalıdır.” dedi.