Türk Bilim insanları bu yıl 8’incisi düzenlenen Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında Horseshoe Adası üzerinde bulunan Shoesmith buzulunda incelemelerde bulundu
TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda yapılan 8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi devam ediyor.
Küresel iklim değişikliğinin sonuçlarından biri olan kutup bölgelerinde bulunan buzulların hızla erimesi konusuna da dikkati çekmek isteyen ekip, buzulda bulunan binlerce yarıktan birkaçının içerisine girerek erimelerin derinliklerini ve hızını gözlemledi.
Çalışmaların sürdüğü Horseshoe Adası üzerinde bulunan Shoesmith buzulunda gerçekleştirilen çalışmalar iklim değişikliğinin izlerini net bir şekilde ortaya koydu.
İncelemeler hakkında açıklamalarda bulunan 8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lideri Prof. Dr. Ersan Başar, buzul yarıklarından içeri girerken erimenin şiddetini ve yoğunluğunu birlikte gördüklerini belirterek, “Buzun katmanları arasında ısınma sebebiyle tabakalarda çok ciddi erime var. Bunlar Antarktika’da son dönemlerde sürekli bizim karşılaştığımız durumlar.” dedi.
“BUZULLAR BİR GÜN BİTERSE, BU BELKİ DÜNYANIN SONU OLUR”
Prof. Dr. Ersan Başar, Antarktika’nın iklim değişikliğinden en çok etkilenen yerlerden olduğunun altını çizerek, “İklim değişimi dünyamızın her yerinde etkili bir şekilde görülmeye başladı. Maalesef, Antarktika’da bütün buzullarda bunu görebiliyoruz, yine Arktik de etkilenmiş bir bölge. Buzullar bir gün biterse bu belki dünyanın sonu olabilir. Bu buzullara çok iyi bakılması lazım. Bu buzulların erimesi küresel ısınmayla direkt ilişkili bir konudur.” diye konuştu.
İklim değişiminin en önemli kanıtlarından birinin buzulların erimesi olduğunu dile getiren Başar, milyonlarca yıl önce oluşmuş buzulların küresel ısınmayla birlikte iklim değişiminin sonucunda hızla eridiğini vurguladı.
Başar, dünyanın geçmişinin ve her şeyin buzulların içinde saklı olduğunu kaydederek, “Milyonlarca yıl önce olan atmosferik olaylar, bugünkü şartlardaki canlı yaşam bu buzlar içinde saklı bulunuyor. Eğer bir gün bu buzları anlayabilirsek derinliklerine ulaşıp oradaki gizemi çözebilirsek, hayatın gerçeklerini daha iyi anlayabileceğiz.” şeklinde konuştu.