Vücudumuzun karmaşık yapısında, hayati öneme sahip olan bir yapı vardır: Mitokondri. Bu minik organel, hücrelerimizin enerji ihtiyacını karşılar ve metabolizmamızın temelini oluşturur. Ancak mitokondrinin sadece enerji üretmekle kalmadığını, aynı zamanda genetik mirasımızın bir parçası olduğunu biliyor muydunuz? İşte, yaşam boyunca annemizden miras aldığımız bu gizemli yapı: Mitokondri…
Mitokondri hücre içindeki organellerin en ilginç olanlarından biri. kendine özgü DNA’sı var. Hem enerji üretir hem hücreyi ölümlerden korur, bölünür, çoğalır, hücre içinde dolaşır, nerede enerji lazım oraya doğru gider.
Hücre içinde sanki annemizmiş gibi çalışmaya biz ölünceye kadar devam eder ve her kadın mitokondrisini çocuğuna hediye eder, dolayısıyla hayat enerjisi anneden anneye geçer.
Amerika’da yaşayan ünlü Türk genetikçi Hande Özdinler, 2016 yılında annesinin vefatından sonra yazdığı hem bilimsel hem de duygusal yazısında mitokondrinin anneden, çocuğuna bir miras olarak görür.
İşte Hande Özdinler’in yazısı;
“İnsanın başlangıcı olan o ilk iki hücrenin yumurta olanı büyük ve zengindir. İçinde bir hücrenin yaşaması, çoğalması, değişmesi için gerekli olan her şeye ve bir ömür gerekli olacak enerjiyi üretecek mitokondriye de sahiptir.
Mitokondri, hücreye enerji veren, canlı olmasının temelini sağlayan organeldir ve babadan değil, anneden gelir. Anne her çocuğuna enerjisini verir, enerji üretme mekanizmasını verir. Harcanan her enerji annenin çocuğuna verdiği mitokondriden gelir.
Dolayısıyla anneler vefat edebilir ama anneler ölmez!!! Biz farkında olmadan annelerimizi gizli bir şifre gibi her hücremizin içinde taşırız. Annemiz vefat etse de bize enerji vermeye devam eder. Ben bunu yazarken ve siz bunu okurken annelerimizin bizlere miras bıraktıkları mitokondrinin ürettiği enerjiyi kullandık farkında mısınız…”