EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir, TBMM Genel Kurulu’nda; “Yoksul eti yiyip kan içiyorsunuz… Bu bütçe, sırtınızı iktidarınıza yaslayıp işçilerin kanına girenlerin, emekçiler hiçbir hakları olmadan köle gibi çalışsın diye valiyle, jandarmayla, müftüyle, belediyeyle, sarı sendikacılarla kalkan olduğunuz Özak patronunun, Özakgillerin bütçesidir dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor.
Bugün Genel Kurul’da 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 6. maddesi görüşüldü. Madde üzerine söz alan EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir, Şanlıurfa’daki Özak tekstil direnişindeki işçilere jandarma müdahalesi sırasında kendisine yapılan müdahaleyi, çamurlu paltosunu göstererek tepki gösterdi.
Karaca, şunları söyledi:
“YOKSUL ETİ YİYİP KAN İÇİYORSUNUZ”
“Cumhur İttifakı’nın hiç de gizli olmayan patron seviciliği, sermaye bekçiliği, halk düşmanlığı bu bütçede de zuhur etti bir kez daha. Şu sıralarda oturanlar gayet iyi biliyor ki bu bütçe bir avuç sermayedarın bütçesidir. Seçim ekonomisi kasayı boşalttı. Bütçe açığı arşa vardı. İç ve dış borç büyüyor. Bu açıkları kapatmak için halkın son hak kırıntılarını da tümüyle ortadan kaldıran bir bütçeyi konuşuyoruz burada. Yoksul eti yiyip kan içiyorsunuz, bu sofrada vergi indirimi, muafiyeti, kaynak aktarımı, garanti ödemeleriyle semirttiğiniz patronlarla birlikte oturuyorsunuz, yiyorsunuz, doymuyorsunuz. Burada küçük bir azınlık zenginliğini katlarken, yoksul halk cehennemi bu dünya da yaşasın, tevekkül etsin, sesini çıkarmasın, çıkarırsa da gazla, copla, tazyikli suyla bastırılsın diye yapılan bir bütçeden bahsediyoruz.
“BU BÜTÇE ÖZAK PATRONUNUN”
Bu bütçe, sırtınızı iktidarınıza yaslayıp işçilerin kanına girenlerin, emekçiler hiçbir hakları olmadan köle gibi çalışsın diye valiyle, jandarmayla, müftüyle, belediyeyle, sarı sendikacılarla kalkan olduğunuz Özak patronunun, Özakgillerin bütçesidir. İşte, alın bakın, insan gibi yaşamak için yirmi yedi gündür direnen, Özak işçilerine reva gördüğünüz barbarlığı gösteriyor bu palto ve bu palto, işçiler, ekmeğinin, anayasal sendika seçme hakkının peşindeyken, onlara destek olan milletvekillerinin yerlerde sürüklenmesinin nişanesi olarak, size utanç vesikası olarak getirdim. ‘Haklar, özgürlükler, demokrasi’ diye nutuk atarken üstünüze giyerseniz artık.
“BU BÜTÇE İŞÇİ KATLİAMLARINI ARTTIRMA BÜTÇESİDİR”
Bu paltonun üstünde Meclis bahçesinde tüttürdüğünüz mangalın kokusu yok AKP’li vekiller, bunun üstünde işçilere valilik emriyle sıktırdığınız biber gazının kokusu var ama siz bunu bilmezsiniz tabii. Ha bire bu kürsüden ‘Hepimiz aynı gemideyiz’ nutku atıyorsunuz ama halkın cebinden, devletin kasasından eli hiç çıkmayan patronların karşısında da el pençe divan duruyorsunuz.
Bakın buraya, o ellerin karşısında ‘Ne pahasına olursa olsun dönecek’ denilen çarklara kurban edilmiş işçi elleri var, sizin barbar sömürü düzeniniz var. Bu bütçe çolak işçilerin sayısını, işçi katliamlarını arttırma bütçesidir. Halkı derin yoksulluğa iten, sermaye politikalarını daha da barbarlaştırma bütçesidir.
“BU ÇÜRÜMÜŞLERİN EN YAKIN DOSTLARISINIZ”
Maşallah, ağzınızdan hiç ahlak, namus düşmüyor sizin ama bakıyoruz yarattığınız çürüme kokusu her gün ayrı bir yerden yükseliyor. Somali Cumhurbaşkanının oğlunun, katil oğlunun en alttan en tepeye korunması, tefeci faizinin şehvetine kapılıp milyonlarca dolar kaptıran futbolcular, sosyal medya fenomenlerinin akladığı paralar, bunların bahis şirketleriyle bağlantıları, insan, para, uyuşturucu kaçakçılarının, çetelerin, mafyaların, dolandırıcıların sizin iktidarınızda rutin hâle gelmesi, hükmü geçmeyen Anayasa Mahkemesi kararları, yargıdaki rüşvet pazarlıkları, tarikat, cemaatler arasındaki güç savaşları, kırk haramiler misali her türlü yolla milyonları soyanların, akla hayale gelmeyecek zenginlik biriktiren bu çürümüşlerin en yakın dostlarısınız.
“KABUL ETMİYORUZ!”
Yediğinizin içtiğinizin ayrı gitmediği Türkiye’nin en zengin 100 kişisinin serveti bu ülkedeki milyonlarca insanın sahip olduğunun katbekat fazlası ama siz, zenginlerin borçlarını, milyarlarının vergisini bir kalemde silerken en az ücretle geçinmek zorunda olanların sırtından da kamçıyı indirmiyorsunuz. Sadece bu bütçeyle değil üstelik, orta vadeli programla, On İkinci Kalkınma Planı’yla emekçi halka da kader planı yapıyorsunuz. Vites yükselttiğiniz sömürü politikaları nedeniyle Türkiye ekonomisi yüksek faizi, yüksek enflasyonu, yüksek işsizliği bir arada yaşayacak, sömürü de yoksulluk da katmerlenecek ve siz yükselecek öfkeyi çok iyi bildiğiniz için, halkın tepesine inecek demir yumruklarınıza gani gani pay ayırmışsınız. Çocuklara okullarda bir öğün ücretsiz yemek yok, şiddeti önlemeye bütçe yok ama muhalif kesimleri, ses çıkaranları ‘terörist’ diye damgalamak, sindirmek için kullanacağınız iç ve dış güvenlik kalemleri tüm zamanların en yüksek rakamına ulaşıyor. Öfkesi burnuna gelen halkı sindirmenin, halkın sesini kesmenin bütçesidir bu, kabul etmiyoruz.
“BU BARBARLIĞA İTAAT ETMEYİN, SESSİZ KALMAYIN, BOYUN EĞMEYİN”
Bu halk düşmanı bütçeyle hayatı ipotek altına alınan milyonlarca emekçiye seslenmek istiyorum ben burada: Ülkede emek örgütsüz, sendikaların bir kısmı sermayeyle iş birlikçi olmuş, iktidar elindeki tüm olanakları başını kaldıranı ezmeye kullanıyor, milyonlarca insan büyük bir hızla yoksullaşıyor, patronların kârı büyüyor ama bununla beraber, hamaset, din istismarı, milliyetçilik de yükseliyor. Onun için, işte bu iktidarın ruhban sınıfına, kara propaganda aygıtlarına ayırdığı pay Bakanlıklarından bile fazla. Hesap soran, haklarını, üretimden gelen gücünü kullanan, dayanışan emekçiler yoksa, örgütlü bir işçi sınıfı yoksa işte bütçenin de ücretlerin de gelir dağılımının da vergi yükünün de demokrasinin de Meclisin de memleketin de hâli ortada arkadaşlar. Bu hâli ancak siz değiştirebilirsiniz. Bu barbarlığa itaat etmeyin, sessiz kalmayın, boyun eğmeyin. Sen örgütlü olursan bu barbarlık düzeni yenilecek, işçi sınıfı ve halklar kazanacak.”