AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olası bir politika değişikliğine gideceğine dair endişeler yabancı yatırımcıların odağında bulunuyor. Erdoğan’ın hem batıyla ilişkisi hem de 2021 yılında Naci Ağbal’ı görevden almasının etkileri piyasalarda hala endişe yaratmaya devam ediyor. Erdoğan’ın eleştirdiği The Economist dergisi de ekonomiye ilişkin uzun vadede ortaya çıkacak sıkıntılara değindi.
Yeni ekonomi yönetiminin ortodoks politikalara dönüşüne rağmen yabancı yatırımcıların Erdoğan’a ilişkin kaygısı sürüyor.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem batıyla ilişkisi hem de 2021 yılında Naci Ağbal’ı görevden almasının etkileri piyasalarda hala devam ediyor.
Ekonomist Osman Ulagay, The Economist ve Bloomberg’de yer alan Türkiye ekonomisine ilişkin analizlere değindi.
KAYGILAR PAYLAŞILDI
Londra merkezli The Economist, Erdoğan’ın dış politikada attığı adımların Batı dünyasında kaygıyla izlendiğini belirtti.
The Economist dergisi, “Erdoğan’ın Batı ile ciddi siyasi sorunlar yaşaması halinde, ekonomideki olumlu gelişmelerin Türkiye’ye uzun vadeli yatırım çekmeye yetmeyeceğini” vurguladı.
Bloomberg’de yer alan analizde ise Erdoğan’ın daha önce TCMB başkanlığına getirmiş olduğu Nacı Ağbal’ı, uluslararası piyasalarda yaratmış olduğu olumlu izlenimi hiçe sayarak bir gece yarısı görevden aldığı hatırlatıldı.
Bloomberg, Türkiye’ye uzun vadeli yatırım yapmayı düşünen yatırımcıların bunları hesaba katacağının altını çizdi.
ERDOĞAN İSİM VERMEDEN ELEŞTİRDİ
İngiliz The Economist dergisi kapağına, 14 Mayıs seçimlerini taşımıştı.
“2023’ün en önemli seçimi. Türkiye ve Demokrasinin geleceği” başlıklı haberde “Yeni hükümet Batı’yla hasarlı ilişkileri tamir edecek” değerlendirmesi yer aldı.
Erdoğan ise isim vermeden derginin kapağını eleştirmişti. Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Küresel güçlerin operasyon aygıtı olan dergilerin kapaklarıyla iç siyasetimizin yönlendirilmesine, millî iradeye parmak sallanmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.
Ekonomim gazetesi köşe yazarı Osman Ulagay’ın ‘Yabancının Erdoğan kaygısı sürüyor’ başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Uluslararası finans piyasalarının işleyişi konusunda biraz fikir sahibi olan birinin hemen böyle bir umuda kapılması olanaksızdı ama Türkiye’de erken umuda kapılmak hevesinde olan kesim için bunun önemi yoktu. Bu ortamda yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmek için sabırsızlandığı, Türk tahvillerinin yoğun ilgi göreceği haberleri pompalanmaya başlandı. Dünyada ve özellikle finans piyasalarında yaygın okunan iki yayın organında yayınlanan iki önemli yazı bu tür iyimser beklentilere kapılmak için çok erken olduğunu gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 180 derecelik bir dönüş yaparak “akıldışı” politikalarda ısrar etmekten vazgeçmesi Türkiye’de doğal karşılanmıştı ama finans dünyasının önde gelen yayın organları çok farklı bakıyordu bu gelişmelere.
THE ECONOMIST’iN KAYGISI
Londra’da yayınlanan ve iki milyona yaklaşan bir okur kitlesine hitap eden Economist dergisinin son sayısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yıllarca süren etrafa hesapsızca para saçma ve harcama dönemini kapatarak TCMB’nin faizleri hızla artırmasına izin vermesinin olumlu bir adım olduğu belirtiliyor ama Türkiye’de 12 aylık enfl asyonun Kasım ayında % 62 uyarısıolduğu hatırlatılıyor. The Economist ayrıca Erdoğan’ın dış politikada attığı adımların da Batı dünyasında kaygıyla izlendiğini belirterek, “Erdoğan’ın Batı ile ciddi siyasi sorunlar yaşaması halinde, ekonomideki olumlu gelişmelerin Türkiye’ye uzun vadeli yatırım çekmeye yetmeyeceğini” vurguluyor.
BLOOMBERG’IN UYARISI
Dünyada yaygın izlenen Bloomberg International da Erdoğan’ın daha önce TCMB başkanlığına getirmiş olduğu Nacı Ağbal’ı, uluslararası piyasalarda yaratmış olduğu olumlu izlenimi hiçe sayarak bir gece yarısı görevden aldığını hatırlatarak, Türkiye’ye uzun vadeli yatırım yapmayı düşünenlerin bütün bunları hesaba katacağının altını çiziyor. Bloomberg’e göre Erdoğan’ın Türkiye’ye uzun vadeli yatırım çekmek için para politikasına hiçbir zaman karışmayacağına dair inandırıcı bir söz vermesi de büyük önem taşıyor. TCMB’nin gelecek hafta açıklayacağı faiz kararı kuşkusuz önemli ama tutarlı bir faiz politikasının sorunu çözmeye yetmeyeceğini de unutmamak gerekiyor.”