Almanya SPD Olağan Kongresi’nde konuşan CHP lideri Özgür Özel, “Bugün Gazze’de yaşananlar, sosyal demokrat ve sosyalist partilerin yüzyılı aşkın bir süredir savunduğu, insan haklarını, ihtiyaç sahiplerinin refahını ve masumların korunmasını amaçlayan ilkelere aykırıdır. Tam da bu yüzden, bu dramı durdurmak için harekete geçmemiz gerekiyor” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Berlin’de düzenlenen Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Olağan Kongresi‘nde konuştu.
Özel’in Almanca yaptığı konuşma, kongre salonunda sık sık alkış aldı.
Konuşmasında, İsrail‘in Gazze‘ye yönelik aldırılarına dikkat çeken Özel, şunları kaydetti:
“GERÇEKTEN DE BİR DÖNÜM NOKTASINDAYIZ”
“SPD’nin bu Kongresi, Avrupa ve tüm dünya açısından oldukça kritik bir zaman diliminde gerçekleşiyor. Bizler de Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Kurultayımızı bir ay önce gerçekleştirdik. Partimizin ve ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, tam 100 yıldır demokrasi ve sosyal adalet için mücadele eden partimizde, yol arkadaşlarımla beraber ‘Değişim’ diyerek görevimizi devraldık. Sayın Şansölye Olaf Scholz, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra ‘Zeitenwende’ (dönüm noktası) ifadesini kullanmıştı.
Avrupa ve dünya için gerçekten de bir dönüm noktasındayız. Kıtamız, bölgemiz ve tüm dünya önemli sınamalarla karşı karşıya. Çatışmalar, savaş ve terörün gölgesinde yaşanan insanlık dramları, neoliberal sistemin doğurduğu ekonomik sorunlar, sosyal adaletsizlikler, toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, ırkçılığın ve aşırı sağın yükselişi, göç krizi, küresel iklim krizi… Tüm bu sorun ve tehlikeler eş zamanlı olarak karşımıza çıkıyor, birbirlerini besliyor.
“ATEŞKESİN KALICI OLARAK SAĞLANMASI ÇAĞRIMIZI YİNELİYORUZ”
Sosyal demokrat siyasetin, özellikle biz Avrupalı sosyal demokratların ve sosyalistlerin tüm bu sınamalara karşı güçlü ve kararlı yanıtlar üretmesi gerekiyor. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, insanlığın tüm bu zorlukları aşmasını sağlayacak temel aracın sosyal demokrasi olduğuna inanıyoruz. Bugün Gazze’de yaşananlar, sosyal demokrat ve sosyalist partilerin yüzyılı aşkın bir süredir savunduğu, insan haklarını, ihtiyaç sahiplerinin refahını ve masumların korunmasını amaçlayan ilkelere aykırıdır. Tam da bu yüzden, bu dramı durdurmak için harekete geçmemiz gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, parçası olduğumuz Sosyalist Enternasyonal ailesinin Başkanı Pedro Sanchez’in ortaya koyduğu tutumu destekliyor, Birleşmiş Milletler kararlarına ve uluslararası hukuka uyulması; sivil ölümlerine yol açan saldırıların derhal durdurulması, ateşkesin kalıcı olarak sağlanması çağrımızı yineliyoruz.
“SORUN VE ÇATIŞMALARIN ÇÖZÜMÜNÜN…”
Bizler, dünyanın her yerinde sorun ve çatışmaların çözümünün şiddet ve savaştan değil, diyalog ve iş birliğinden geçtiğine inanıyoruz. Ülkelerimizde ve tüm dünyada milyonlarca insanı en temel haklarından yoksun, güvencesiz bırakan neoliberal anlayışın yerine sosyal demokrat bir ekonomik düzenin inşa edilmesi sadece bir ihtiyaç değil, bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Herkes için ekonomik ve sosyal hakların korunduğu bir düzen, eşitsizlikleri çarpıtarak büyüyen ırkçılığın ve aşırı sağın yükselişini de durduracak temel unsurdur. Bu doğrultuda, gündelik yaşamlarımızdaki etkilerini her geçen gün daha çok hissettiğimiz iklim krizi de dahil olmak üzere ekonomik ve sosyal sınamalara karşı bütüncül bir yanıt üretmenin olmazsa olmaz şartının uluslararası iş birliği ve dayanışma olduğuna inanıyorum.
TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİ
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkileri her yönden daha da geliştirmek, uluslarımız arasındaki iş birliğini artırmak ve bu iş birlikleri yoluyla küresel ve bölgesel sorunlara yanıt üretmek için geçmişte olduğu gibi yine inisiyatif alacağız. Aynı şekilde, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefinin reel politik gelişmelere kurban edilmesine müsaade etmeyeceğiz. CHP ve SPD arasında, Türkiye ve Almanya arasında yeni dönemde artarak büyüyecek dayanışma ve dostluk ilişkileri demokrasi, sosyal adalet ve barış için yürüyen uluslararası mücadelemize daha da güç katacak. 21. yüzyılın hala başında sayılırız. Bu yüzyılı barışın, sosyal adaletin, demokrasinin, eşitliğin yüzyılı yapmak biz sosyal demokratların görevi. Partilerimiz ve ülkelerimiz arasındaki dayanışma büyüdükçe daha iyi bir dünyanın inşasında mesafe kat edeceğimiz bir gerçek. Burada SPD’nin unutulmaz lideri Willy Brandt’ın sözünü anımsatmak isterim; ‘Biz daha fazla demokrasiye cesaret etmek istiyoruz.”