Üsküdar’da yıkım süreci devam eden kaçak yapıları işaret eden İmamoğlu, Bugüne dair gerçekten İstanbul’a muhafızlık yaptığımızı da ifade edeyim. Bazı kamu birimleri kamunun değil de birkaç kişinin konumunu kollamayı kendine ilke ediniyorlar dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu tarafından ‘Kent ve Demokrasi‘ başlığıyla Harbiye Askeri Müzesi’nde düzenlenen ‘5. İstanbul Kent Sempozyumu’nun açılış töreninde konuştu.
“BU NASIL BİR BAKIŞ AÇISIDIR?”
İmamoğlu, İstanbul’da hukuka aykırı yapılarla ilgili, bazı kurumları ‘kişilerin konumunu kollamakla’ eleştirerek şunları kaydetti:
“Bugüne dair de gerçekten İstanbul’a muhafızlık yaptığımızı da ifade edeyim. Yani İstanbul’un çok güçlü bir muhafızlığa ihtiyacı vardır. Çarpıcı bir örnek; bugün sabaha karşı bir yıkımı takip ettim. Yani İstanbul’da bir işgalciyi ya da işgal noktasını yıkmanın bile ne yazık ki bazı kurum ve kuruluşlarıyla eş güdümlü değil hani onları da bazen haberdar etmeden yıkımı yapmanın gerçek olduğu bir ortamdayız. Çünkü bazen bazı kamu birimleri kamunun değil de birkaç kişinin konumunu kollamayı kendine ilke ediniyorlar. Bu çok önemli. Bence her şeyin tarifi burada yatıyor. Üsküdar’da tarihi Kuşkonmaz Cami’nin hemen yanında bir virüs gibi orayı kaplamış bir kafeteryayı üç senedir yıkamıyoruz. Yani bir bölümünü yıkarken 200-250 polisimizi oraya diken anlayışla dahil mücadele ediyoruz. Bir bölümünü yıktık, bir bölümü duruyor. Daha acısını söyleyeyim. Biz burayı yıkmaya çalışırken, oraya işlem yapmaya gayret ederken sürekli yargı yoluyla nasıl engellendiğimizi; daha da ileri gideyim o yargı yoluyla engellendiğimiz dönemde İstanbul’u yönetmeye talip olduğunu duyduğumuz bir kısım arkadaşlar bakanlıkta boğazın dibindeki bir yere planla, imarlı hale getirme çabasını dahi yaşadık. Bir büfenin olduğu yer. Bu nasıl bir çabadır? Bu nasıl bir bakış açısıdır?
Kente bu gözle bakan ve iki dudak arasından çıkan sözleri emir telakki edip yapmaya gayret eden insanlardan Allah bu şehri korusun. Biz ise tam aksine bunlara karşı duran ve bu şekliyle hak hukuku koruma konusunda gözünü kırpmadan doğruları yapma gayreti içerisinde olan insanlar olmaya gayret edeceğiz. Bu prensiplere layık olmaya çalışacağız. Umarım yanlış yapmayız. Umarım hatalarımızı en aza indirerek süreçleri yönetip İstanbul’a layık, Türkiye’ye layık, 100 yıllık Cumhuriyetimizin geleceğine layık bireyler oluruz.”