Sakarya’nın unutulmaya yüz tutmuş üre tatlısı, coğrafi işaret tesciliyle gelecek kuşakların sofralarında yerini alacak.
Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde köylüler tarafından darıyla yapılan unutulmaya yüz tutmuş sütlü tatlının kültürel miras olarak gelecek nesillere aktarılması amacıyla Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) tarafından coğrafi işaret tescil belgesi başvurusunda bulunuldu.
Onay sürecinin tamamlanan tatlı, ekim ayında Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretle tescillendi.
Üre tatlısı, “Adapazarı Dartılı Keşkek”, “Adapazarı Islama Köftesi”, “Adapazarı Kabak Tatlısı”, “Pamukova Ceviz Ezmesi”, “Pamukova Kavunu”, “Sakarya Abhaz (Abaza) Peyniri”, “Sakarya Kazımpaşa Köftesi”, “Taraklı Enginarı”, “Taraklı Uğut Tatlısı”, “Taraklı Şimşir Kaşık”, “Taraklı Şimşir Tarak”ın ardından coğrafi işaret tescili yapılan 12. ürün oldu.
Tatlı, Kaynarca ilçesinde köylüler tarafından hazırlanarak bayramlarda ve düğünlerde ikram ediliyor.
“ÜRE TATLISININ GELECEK NESİLLERE AKTIRILMASI İÇİN COĞRAFİ İŞARET ALMAK ÖNEMLİ”
SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, AA muhabirine, kentin birçok yöresel ürüne sahip olduğunu söyledi.
Altuğ, üre tatlısının coğrafi işaret tescili yapılan 12. ürün olduğunu, 3 ürün için daha başvuruda bulunduklarını aktararak, “Bütün ilçelerimizde farklı farklı ürünlerimiz var. Onları da değerlendiriyoruz. Zaman içinde bulduğumuz, bildiğimiz diğer ürünlere de coğrafi işaret başvurusu yapacağız.” diye konuştu.
Unutulmaya yüz tutmuş üre tatlısının gün yüzüne çıkarılmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını önemsediklerini vurgulayan Altuğ, “Şehrin restoranlarında üre tatlısının yemek sonunda ikram edilmesini istiyoruz. Bu anlamda da belki Sakarya için ekonomik kazanç da olur. Ancak esas önemli özelliği; kültürel mirastır. Gelecek nesiller üre tatlısını unutmasın, hedefimiz bu.” ifadelerini kullandı.
“BÜTÜN YÖRESEL YEMEKLERİN GÜN YÜZÜNE ÇIKMASINDAN YANAYIM”
Yöresel yemek uzmanı ve yemek kitabı yazarı Gülsen Yıldız da Sakarya’nın yemek kültürü üzerine çalışmalar yaptığını, kentin zengin mutfak kültürüne sahip olduğunu kaydetti.
Geçmişi eskilere dayanan ve bir Türkmen tatlısı olan ürenin coğrafi işaret almasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Yıldız, “Bütün yöresel yemeklerin gün yüzüne çıkmasından yanayım. Fast food, çok yanlış beslenme şekli. Bunlar birçok hastalık getiriyor. Yöresel lezzetlerin gün ışığına çıkmasında büyük fayda var. Yeni kuşakların bu lezzetlerle tanışması gerektiğinin vaktinin geldiğini ve geçtiğini düşünenlerdenim.” değerlendirmesinde bulundu.
Yıldız, ürenin, sütlaca benzer bir tatlı olduğunu ve benzer yöntemle pişirildiğini anlattı.
“ÜRE TATLISININ UNUTULMAMASINI İSTİYORUZ”
Kaynarca ilçesinde yaşayan Malike Tuna ise üre tatlısının yıllar boyunca bayramlarda, kına ve düğün törenlerinde yapıldığını söyledi.
Tuna, annesinden yapmayı öğrendiği tatlının unutulmaması ve yeni kuşaklara aktarılmasını istediğini ifade etti.
Darıyı el değirmeninde öğüterek incelttiklerini aktaran Tuna, süt ve şeker ilave ederek tatlıyı hazırladıklarını da sözlerine ekledi.