Küresel piyasalarda, ABD’de bugün açıklanacak enflasyon verileri öncesinde temkinli bir seyir izlenirken, bugün Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de yatırımcıların odağında bulunuyor.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) enflasyonla mücadele konusunda “şahin” para politikalarına devam edip etmeyeceğine ilişkin belirsizlik fiyatlamalardaki öneminin korurken, faizlerin ne kadar süre yüksek seviyelerde kalacağına dair soru işaretleri de varlığını sürdürüyor.
Analistler, ABD’de bugün açıklanacak olan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinin Fed’in gelecek döneme ilişkin politikaları üzerinde etkili olabileceğini belirterek, bugün Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson ve Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee’nin farklı etkinliklerde yapacakları konuşmalarından bankanın önümüzdeki süreçte atacağı adımlara yönelik ipucu aranacağını söyledi.
ENFLASYON VERİLERİ BEKLENİYOR
ABD’de TÜFE’nin ekimde aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 3,3 artmasının beklendiğini anımsatan analistler, veri sonrası piyasalarda oynaklığın artabileceğini ifade etti.
Analistler, ABD Kongresinde federal hükümete finansman sağlayacak bütçe üzerinde anlaşmaya varılamaması durumunda hafta sonu hükümetin kısmen kapanma riski olduğunu vurgulayarak, uzun süreli bir kapanmanın da ekonomiyi olumsuz etkileyebileceğini dile getirdi.
ABD federal hükümetinin bütçe açığı 2024 mali yılının ilk ayı olan ekimde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 24 azalışla 66,6 milyar dolar oldu.
KREDİ NOTU REVİZE EDİLDİ
Analistler, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, ABD’nin “Aaa” olan kredi notunu teyit ederken durağan olan not görünümünü “negatif” olarak revize etmesi kararının ardından ABD hükümetinin, mali gücüne yönelik risklerin de yakından izlendiğini ifade etti.
New York Fed’in yayımladığı ekim ayına ait Tüketici Beklentileri Anketi’nin sonuçlarına göre, Amerikalı tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi ekimde yüzde 3,6’ya geriledi.
Öte yandan, ABD hazine tahvil faizleri ve dolar endeksi temkinli seyrini korurken, Brent petrolün varil fiyatı talep görünümünün önceden korkulduğu kadar kötü olmayabileceğine ilişkin işaretlerin etkisiyle, yükseliş eğilimini üst üste dördüncü işlem gününe taşıdı ve şu sıralarda 82,6 dolardan işlem görüyor.
Dün yüzde 0,4 artışla günü 1.947 dolardan tamamlayan altının ons fiyatı, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 0,1 altında 1.945 dolardan alıcı buluyor.
GÖRÜŞMEDEN ALINACAK SİNYALLER PİYASALARI ETKİLEYECEK
Analistler, hafta içinde ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in yaklaşık bir yıl aradan sonra tekrar yüz yüzde görüşeceğini hatırlatarak, görüşmeden alınacak sinyallerin piyasaların yönü üzerinde etkili olabileceğini belirtti.
Bununla birlikte ülkede devam eden bilanço sezonunda hisse ve sektör bazlı oynaklıkların da artabileceği ifade ediliyor.
New York borsasında dün Nasdaq endeksi yüzde 0,22 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,8 değer kaybederken, Dow Jones endeksi yüzde 0,16 artış kaydetti. ABD’de endeks vadeli kontratlar, yeni güne de karışık seyirle başladı.
EKONOMİNİN BÜYÜMESİ ÖNGÖRÜLÜYOR
Avrupa borsalarında, dün alış ağırlıklı bir seyir görülürken, bugün gözler bölge genelinde ZEW endeksleri ve büyüme verilerine çevrildi.
Euro Bölgesi’nin 3. çeyrekte yıllık bazda yüzde 0,1 büyümesinin beklendiğini aktaran analistler, gün içerisinde Avrupa Merkez Bankası (ECB) üyelerinin sözle yönlendirmelerinin de yatırımcıların odağında olacağını bildirdi.
Dün, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,73, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,60, İngiltere’de FTSE 100 endeksi ise yüzde 0,89 ve İtalya’da MIB 30 endeksi 1,48 artış kaydetti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise karışık seyirle başladı.
Asya pay piyasalarında da temkinli seyir öne çıkıyor.
Asya’da gözler Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in yaklaşık bir yıl aradan sonraki tekrar yüz yüze yapacağı görüşmeye çevrildi.
Analistler, Çin ekonomisinin toparlanma gücüne ilişkin endişelerin hala devam ettiğini, bu durumun da küresel büyüme üzerinde büyük bir engel olabileceğini hatırlattı.
Kapanışa yakın, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,6, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,2 değer kazanırken, Hong Kong’da Hang Seng endeks yüzde 0,2 azalış kaydetti.