İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Bahadır Erdem, dün sosyal medya hesabı üzerinden partisinden istifa ettiğini duyurdu. İYİ Parti’nin yerel seçimlerde 81 ilde aday çıkarma kararını doğru bulmadığını bildirerek istifasını sunan Erdem, ayrıntıları Cumhuriyet’e anlattı.
İYİ Parti’de Genel Başkan Yardımcısı, Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı olarak da görev alan Hukukçu-Akademisyen Prof. Dr. Bahadır Erdem, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada istifasını kamuoyunun dikkatini konuya çekmek amacıyla sunduğunu belirtti. İYİ Parti’de aktif siyasete devam eden ve kendisi gibi düşünen başka isimlerin de bulunduğunu ifade eden Erdem, parti yönetiminin istifaların ardından konuya ilişkin yaklaşımını değiştirmesini umduğunu söyledi.
“BÜYÜKŞEHİRLER RİSKE ATILAMAZ”
Erdem, “Büyükşehirler kesinlikle riske atılmamalıdır” dedi ve şöyle devam etti:
“AKP genel seçimde kazandıktan sonra, her gün fütursuzluğunu arttırdı. Türkiye’yi hukuk devleti olmaktan çıkaran adımlar atılıyor. Yargıtay’ın, AYM hakkında verdiği kararın hukuk devleti ve anayasal düzeni bozmasına, cumhurbaşkanının ve adalet bakanının büyük tepki göstermesi gerekirdi. Bu cüret genel seçimlerden sonra arttı. Eğer yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’yı kaybedersek bu cüret daha da artacak ve muhalefet bunun önüne geçmekte daha da zorlanacak..”
“UMARIM İSTİFAM BİR KEZ DAHA DÜŞÜNDÜRÜR”
Erdem muhalefet seçmenine yerel seçimlerden önce ümit aşılanmasının önemini vurguladı ve, “Umarım ki bu istifa, ve istifa ederken mümkün olan en nazik siyasi dili kullanarak sunduğum gerekçe, İYİ Parti yönetimini bir kez daha düşündürür. Bütün muhalefet birbirini kötülemek ve kamuoyu önünde devamlı suçlamak yerine birliğin ne kadar önemli olduğunu hatırlar. Ben küstüğüm ya da kızdığım için değil ancak fikirlerimin kabul görmemesi nedeniyle ayrıldım. Umarım bu istifanın hedefi anlaşılır.
“ÇOK GEÇ OLMADAN…”
Seçimler kaybedilmiştir, bu bir gerçektir. Ancak bugün CHP’de yaşanan değişim muhalefet seçmenine yeniden bir ümit oluyorsa, yerel seçimler öncesinde muhalefet; eğer Türkiye Cumhuriyeti’nin hukukla ve adaletle yönetilmesini istiyorsa, seküler yönetim anlayışının, laikliğin ve anayasal düzenin devam etmesi noktasında samimilerse olabilecek her ortak çalışmayı yapmalıdır. Bu ortak çalışma hiçbir partiyi diğerinin güdümüne sokacak bir çalışma değildir.
Anayasal düzenin değişmesi ve AKP’nin geri dönülmeyecek kadar, denetimsiz ve hukuksuz şekilde Türkiye’yi yönetmesinin önünün açıldığı bu günlerde birlik korunmalıdır. Çok geç olmadan seçmene ümit verme zamanı” ifadelerini kullandı.
“BENİM GİBİ DÜŞÜNEN BAŞKALARI DA VAR”
İYİ Parti’de siyaset yapan başka isimlerin de kendisine katıldığını belirten Erdem, “Benim gibi düşünen başka arkadaşların da olduğunu biliyorum. Ben sabırla bekledim. Fikirlerimi de sayın genel başkana beyan ettim. Benim bir hukukçu olarak bunlara sessiz kalmam mümkün değildi. Ben bu istifayı kamuoyunun bu konuda dikkatini çekebilmek için yaptım.
Bölünmenin zamanı değil. En son genel seçimlere varana kadar bütün muhalefet partileri bir önceki yerel seçimlerde elde edilen başarıdan güç aldık. Büyükşehirleri iktidarın değil muhalefetin alması büyük bir güç ve kazançtı. Bu aynı zamanda muhalefet seçmeni için kazançtı. Kendilerinin bu ülkede oylarının hala bir güç olduğunu gördüler. Biz bunu riske atarsak, yerel seçim kaybetmenin de çok ötesinde noktalara gider” diye konuştu.
“BU VEBALİN ALTINDAN KALKAMAZLAR”
AKP’nin gündeme getirdiği “yeni anayasa” konusunda İYİ Parti’nin AKP ile hareket etme ihtimalini değerlendiren Erdem, “Böyle olmamasını dilerim. 3 seneyi aşkındır inanarak İYİ Parti’ye hizmet verdim. Muhalefet kazansın diye hizmet verdim. İYİ Parti’nin bu konuda AKP’nin yanında yer alacağını, bu ülkeyi hukuktan çıkaracak anayasal düzenini bozacak bir hareketin içinde olacağını tahmin etmem. İYİ Parti’de vatanını milletini severek hareket eden çok fazla siyasetçi var. Böyle bir vebalin ardından ne İYİ Parti ne de CHP listelerinden meclise giren diğer ittifak partileri kalkamaz” dedi.