İzmir’de öğrenciler nitelikli eğitim, barınma ve beslenme hakları için yürümek için yürüdü. Emniyet güçlerinin geniş güvenlik önlemleri aldığı yürüyüş sonunda öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan Rohat Ayaz, Hiçbirimiz sağlıklı ve güvenli koşullarda barınamıyor, beslenemiyoruz. Nitelikli, bilimsel bir eğitim hakkından mahrumuz. Açlıkla, yoksullukla, işsizlikle, yetmediği yerde ise baskıyla terbiye edilmeye çalışılıyoruz dedi.
İzmir’de öğrenciler barınma sorununa, yemekhane zamlarına, KYK yurdunda yaşanan ölümlere, üniversitelerdeki liyakatsiz atamalara ve akademik özgürlüğe müdahale edilişine tepki için yürüdü.
Konak ilçesinin Alsancak semtinde toplana onlarca öğrenci Kıbrıs Şehitleri Caddesi’de toplanarak “Ölmeye değil okumaya geldik” pankartı ile Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne kadar yürüdü.
Aydın’da KYK yurdunda yaşanan asansör faciası sonucunda ölen Zeren Ertaş ve kaldığı tarikat yurdunda yaşadığı baskı sonucu intihar eden Enes Kara posterleri açan öğrenciler cadde boyunca “Yaşasın öğrenci dayanışması”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Gençliğin katili Saray rejimi”, “Katillerden hesabı gençlik soracak”, “Sokağa eyleme hesap sormaya. “Direne direne kazanacağız”, “Katil KYK hesap verecek”, “Yaşasın öğrenci dayanışmamız”, “İnsanca yaşam istiyoruz”, Gençlik yürüyor, mücadele büyüyor”, “Katil devlet hesap verecek”, sloganları attı.
“KAZA DEĞİL CİNAYET”
Emniyet güçlerinin geniş güvenlik önlemi aldığı yürüyüş sonunda yapılan basın açıklamasını okuyan Rohat Ayaz, “Öğrencilerin canının üç kuruşluk masraftan daha değersiz görüldüğünü gösterdi. Zeren’i yaşamdan kopartan ne basit bir olay ne de bir kaza, bile bile yaşanmış bir cinayettir. Ülkenin dört bir tarafında sokaklara çıktık. Arkadaşımızın göz göre göre gelen ölümünün acısını haykırdık. Farklı illerde, okullarda, yurtlarda olsak da biliyoruz ki sorunlarımız aynı. Hemen hiçbirimiz sağlıklı ve güvenli koşullarda barınamıyor, beslenemiyoruz. Nitelikli, bilimsel bir eğitim hakkından mahrumuz. Açlıkla, yoksullukla, işsizlikle, yetmediği yerde ise baskıyla terbiye edilmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“EŞİT VE ÖZGÜR TOPLUMU HEP BİRLİKTE, OMUZ OMUZA YARATACAĞIZ”
Üniversitelerde, yurtlarda, meydanlarda taleplerini sıraladıklarını belirten Ayaz, “Saray iktidarının “kaza-kader” diye sunmaya çalıştığı şeyin, esasında para ve rant uğruna alınmayan basit önlemler sonucu gerçekleşen bir cinayet olduğunu söyledik. İki güne bir yaşanılan öğrenci intiharları, içine hapsedilmeye çalışıldığımız karanlığın sonucu. Evet, ederi üç kuruş olan önlemler alınmadığı için öğrencilerin öldüğü, hayatta kalanların ise umutsuz bir karanlığa hapsedilmeye çalışıldığı bir ülke burası. Ancak buradan bir kez daha haykırıyoruz. Bu karanlık er ya da geç parçalanacak. Geleceğin eşit ve özgür toplumu hep birlikte, omuz omuza yaratılacak” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRENCİ VE AİLESİ MÜŞTERİ DURUMUNDA”
“Adına kapitalizm dedikleri bir düzende yaşıyoruz” diye devam eden öğrenci sözcüsü, “Yaşamın her alanında olduğu gibi eğitim de bu düzeni yönetenlerin ideolojik, politik, kültürel ve elbette ekonomik ihtiyaçlarına göre şekilleniyor. Eğitimin içeriği gerici, anti-bilimsel ve ezberci yaklaşımlarla boşaltılırken, bir bütün olarak eğitim piyasa koşullarının hüküm sürdüğü bir sektör olarak işletiliyor. Kapitalist düzende eğitim toplumsal bir gereksinim ve temel bir insani hak olarak değil, parası olanın yararlanabileceği bir ayrıcalık olarak görülüyor. Bugün AKP’nin temsil ettiği bu zihniyete göre, eğitim şirketlerin iştahını kabartan büyük bir “pazar”, milyonlarca öğrenci ve ailesi müşteri durumundadır. Ve üniversitelerimizde yaşadığımız sorunların tamamı bu zihniyetin ürünüdür” dedi.
“ŞİRKETLERİN VERGİ BORCU SİLİNECEK”
Yaşanan ekonomik krize dikkat çekerek sözlerine devam eden Rohat Ayaz, “Aynı zihniyet kendi yarattığı krizlerin faturasını emeğiyle geçinen milyonların sırtına yıkmaya çalışıyor, açlık, yoksulluk ve sefaleti derinleştiriyor. Barınamayan, beslenemeyen, temel eğitim hakkından mahrum gençler geleceksizlik içine itiliyor. Yaşam koşullarımızın iyileştirilmesini talep ettiğimiz bu süreçte, yeni dönem KYK bursuna yapılan zammı açıklayan akp adeta öğrencilerle alay ediyor. Açlık sınırının 14 bin TL’ye dayandığı bu derin ekonomik kriz şartlarında yapılan bu zam kabul edilebilir değildir. Mehmet Şimşek şirketlerin 8 trilyonluk vergi borcunun silineceğini açıklarken, öğrencilere bütçe ayrılmamasını protesto ediyoruz ve haykırıyoruz; ekonomik krizi biz yaratmadık bedelini de biz ödemeyeceğiz” sözlerini kullandı.
Öğrenci sözcüsü taleplerini şöyle sıraladı:
“Nitelikli ve ücretsiz barınma, beslenme koşulları derhal sağlanmalıdır!
Eğitim her düzeyde eşit, parasız, bilimsel olmalıdır!
Üniversitelerimizde var olan baskı uygulamalarına son verilmelidir!
Asansör denetimleri tekrar mimar ve mühendis odalarına devredilmelidir!
Tüm öğrencilere yetecek sayıda yurt inşa edilmelidir!
İnsanca yaşamaya yetecek ve enflasyon karşısında erimeyecek KYK bursu sağlanmalıdır!
Zeren’in yaşamını yitirmesine neden olan sorumlular hesap vermelidir!
Tüm sıra arkadaşlarımızı taleplerimiz etrafında birleşmeye, haklarımız, geleceğimiz ve özgürlüğümüz için omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz.”