Sanatçılardan ‘Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı’ mesajları: ‘Sonsuza dek yaşatacağız’

Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bugün, Atatürk’ün ışığının yolunda çok gururlu ve mutluyuz. Ülkemizde vicdanına ve aklına inandığımız, ulaşabildiğimiz sanatçılara “Cumhuriyet’in 100. Yılı”ndaki duygu ve düşüncelerini sorduk. Hepsinin ortak cümlesi “Yaşaşın Cumhuriyet” oldu. Şimdi sözü sanatçılara bırakıyorum…

Sanatçılardan ‘Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı’ mesajları: ‘Sonsuza dek yaşatacağız’
REKLAM ALANI
Yayınlama: 29.10.2023
A+
A-

Şimdi sözü sanatçılara bırakıyorum…

‘KADINLAR ATATÜRK’E ÇOK ŞEY BORÇLU’

TÜRKAN ŞORAY:

Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlamak cümlesi bile benim için o kadar kıymetli ki… Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım demek gurur ve onur verici bir duygu… Sonsuz sevinç içinde avazım çıktığı kadar marşlar söylemek istiyorum… Çünkü biliyorum ki özgür ve bağımsız bir ülkede yaşamanın güvencesi Cumhuriyettir. Bir Cumhuriyet kadını olarak Atatürk’e çok fazla şey borçluyum. Ben eğer sinema sanatçısıysam bunun Atatürk’ün ve Cumhuriyetimizin kadınlara verdiği haklar sayesinde olduğunun farkındayım. Türk kadınları olarak ekonomik özgürlüğümüzün, eğitimimizin önemini fark ettikçe (bunun yeterli bir noktada olmadığını elbette biliyorum) ve diğer ülkelerin halini gördükçe diktatörlükle yönetilen ülkelerdeki kadınların durumlarını izledikçe, Atatürk’e olan saygım ve sevgim artıyor…

Çünkü; Cumhuriyet insanlık adına atılmış en demokratik yönetim şeklidir… Bütün dünyanın örnek aldığı demokrasi ve bağımsızlık sembolüdür, Cumhuriyet hepimizin çocukluk yemini, göğsümüzü kabarta kabarta söylediğimiz İstiklal Marşımızdır… Dostluğun kardeşliğin, ülkemize duyduğumuz sadakatin ta kendisidir.. Hiç şikâyet etmeden, sağa sola, tali yola sapmadan çocuklarımızın elinden tutup cesaretle, güvenle, korkusuzca yürüyeceğimiz yolumuzdur… 100’üncü yılımızı büyük bir gururla kutlarken bilmeliyiz ki Cumhuriyeti sonsuza dek sürmesi için kanlarını, canlarını, gençliklerini, geleceklerini bu topraklar için akıtmış Atatürk ve ona inananların bizlere emanetidir… Bu emanet bizim en kutsalımızdır… Atam sana sözümüzdür Cumhuriyeti sonsuza dek yaşatacağız…

‘ATAMIZIN EBEDİ EMANETİ’

FİLİZ AKIN:

Bir zamanlar Viyana’nın kapısına dayanmış imparatorluğun batmakta olan ışığını halkıyla tam bir dayanışma içinde karanlıktan aydınlığa çıkaran Atamızın ebedi emaneti olan Cumhuriyet, en büyük değerimiz ve mirasımızdır. Bir ulusun yeniden uyanışını sağlayan devrimleriyle bir dünya lideri olan Mustafa Kemal Atatürk, örnek olacak bir karara öncülük ederek Türk kadınına Avrupa’dan önce seçme ve seçilme hakkını tanıyarak, kadını toplumsal ve siyasi alanda etkin kılmıştır. Ülkemizi her anlamda ileriye taşıyan inkılaplara  imza atan Mustafa Kemal Atatürk; laik yönetim anlayışı, eşitlik ilkesi, ilim ve bilime verdiği önem ve eğitim alanında gerçekleştirdiği nice devrimlerle Türk milletine layık olduğu bağımsız ve özgür bir ülke bırakmıştır. Atatürk, “Ben aksini bile söylesem siz bilime inanın” diyerek gelecek nesillere ışık tutmuştur. Milletiyle birlikte Kurtuluş Savaşı’nda yaktığı meşale ilelebet devam edecektir. Geleceğe dönük umut ve inanca ortak eden, bunu zihinlerimize nakşeden, irademizi şekillendiren, bu ülkeyi bize armağan eden Atamızı Cumhuriyet’in 100’üncü yılında şükran ve özlemle anıyorum.

‘İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR’

PERRAN KUTMAN:

Cumhuriyet, Atatürk ilke ve inkılaplarıyla 100 yıllık destansı bir yoldur. Büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde halkın gücü ve inancıyla çıkılan bu yol, ışığını geçmişten, gücünü ise kıymetli emanete sahip çıkan milletinden alır. Temelini; eşitlik, özgürlük ve demokrasiden alan Cumhuriyet, ilelebet payidar kalacaktır. “Dünya yüzünde gördüğümüz her  şey kadının eseridir” sözleriyle toplumda kadının gücünü her fırsatta işaret eden Atatürk, yaptığı devrimlerle Türk kadınına layık olduğu hakları tanımıştır. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında, yaşadığı döneme ve geleceğe damgasını vuran ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu topraklar için topyekûn vatanını koruyan tüm şehitlerimizi sevgi, saygı ve şükranla anıyorum.

BARIŞA ULAŞMADA ATATÜRK’ÜN SEVGİ YOLU

EDİZ HUN:

Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını Aziz Ata’mıza minnet hislerimizi ifadeyle coşkuyla kutluyoruz. Akıl ve bilimi mürşit olarak kabul eden Atatürk, rasyonalist ve pragmatik ideolojilerin arasında yer alarak, fikirlerini akıl ve bilimin gözlemlerine, bulgularına dayandırır, millet sevgisiyle, insan sevgisini özdeşleştirerek körü körüne kaderciliği, diğer deyimiyle fatalizmi reddeder… Engin bir hoşgörü ve barış manzumesi olan Atatürkçülük; demokrasinin önemini vurgulayarak çağdaş yaşam tarzını simgelemektedir. Dogmatizme karşı bir başkaldırma hareketi olan felsefesinde sınıf çıkarları mevcut değildir. Vefatından bir yıl önce topluma hitabında; “Bütün milletler aşağı yukarı akrabadırlar. Biz tüm dünyanın huzurunu düşünmeliyiz. Ortak yaşam bizim mutluluğumuz olacaktır. İnsanlık bütünü ile bir varlık, millet ise onun bir bölümüdür” demiştir. 5 Şubat 1937 tarihinde anayasada bir ilke olarak kabul edilen laiklik, şüphesiz Türk inkilabının temel anlamını oluşturmaktadır. Atatürk’ün laisizmi bir “Türk Rönesansı”dır. Laiklik, düşünce özgürlüğünün güvence altına alınması ve böylece hür tefekkür alanının açılmasına vesile olmuştur. Teokratik zihniyeti yıkarak demokrasiye geçişi sağlamıştır. Kin ve nefret, tüm hayatında Atatürk’ün duygularına egemen olmamıştır. 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar Muharebe meydanında Yunan askerlerinin cesetleriyle dolu görüntüyü kastederek; “Bu manzara insanlık için utanç vericidir, ancak biz burada vatanımızı koruyoruz” demiş ve daha sonraki yıllarda; “ Vatan savunması dışında savaş vahşettir” sözüyle, barışın önemini vurgulamıştır. Atatürkçülük; insan sevmek, sevgi ve barışı egemen kılmaktır.. Sizlere, onlarca yabancının içinden sadece birinin Atatürk’le ilgili sözlerini sunmak isterim: “Ben, bugün beş yıldızlı Amerikan generali, ülkesinin en yüksek askeri mevkilerine çıkmış, “güneşin oğlu” Japon Mikadosuna zaferin kararını tebliğ ve icra ettirmiş Douglas Mac Arthur’a; hayatının en büyük nasibi nedir diye sorarsanız, vereceğim cevap kesinlikle şudur: Mustafa Kemal Atatürk isimli bir insanı tanımış olmak”… Yüce Atam, seni bütün kalbimizle derin saygımızla, sevgi ve minnetle anıyoruz. Sen ölmedin, sadece zamanın dışına çıktın. Her an gönlümüzdesin. Bizlere emanet ettiğin manevi mirasını sonsuza dek yaşatacağız. Ant içiyoruz. Aziz ruhun şad olsun…

‘COŞKUYU ARAMANIN HÜZNÜ’

NİLÜFER:

Dağ başını duman almış, Gümüş dere durmaz akar, Güneş ufuktan şimdi doğar, Yürüyelim arkadaşlar… Nasıl da güzeldir marşımız. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlarken gençlik marşımızdaki coşkuyu özlemle aramanın garip bir hüznü var üstümde. Cumhuriyetimizi bize emanet edenlere karşı sanki başım biraz önüme eğik. Ama her şeye rağmen Cumhuriyetimizin ilelebet devam edeceğini, Atatürk’ün ve ona inananların bize emanet ettiği bu güzelim ülkeyi, laik ve demokratik Cumhuriyeti, onun ilkelerini sonsuza dek koruyacağımıza söz veririm.

‘KIYMETİNİ BİLELİM’

SELDA ALKOR:

Atatürk Cumhuriyeti kurdu. Ve… Türkiye’yi, Türk insanını demokrasi sistemi ile idare edilen bir ülke yaptı. Cumhuriyeti vatanımın neşesi, halkın hür sesi oldu. Türk milletinin karakterine ve adetlerine çok uygun olan idare sistemi Cumhuriyettir.  Yeni neslin İstikbali milletimizin güvencesidir. Bu günlere gelebilmek için hayatlarını kaybeden tüm şehitlerimizi başta ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Onun kıymetini bilelim ve çok iyi koruyalım.

‘BİRBİRİMİZE SARILALIM’

EROL EVGİN:

Atatürk “Benim en büyük eserim” dediği Cumhuriyet ve devrimleriyle bize öyle sağlam bir yapı bırakmış ki bugün onu geri çevirmek çok zor. Cumhuriyet özgürlüktür. Azim, bilgi, cesaret ve inanç özgürlüğüdür. Eşit vatandaşlıktır, hukuktur, adalettir, kadın haklarıdır, çağdaş eğitimdir. Cumhuriyet tek bayrak altında vatanın her köşesinde birbirimize sımsıkı sarılmaktır. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında bu bilinç ve coşkuyla Türk halkının yeniden doğacağına inanıyorum. Cumhuriyetimizin 100. yıldönümü kutlu olsun.

‘KARAKTERİMİZ…’

KEREM ALIŞIK:

Cumhuriyet ülkemizin onuru… Bizim karakterimiz… Cumhuriyet; ayımız yıldızımız. Yüzüne âşık olduğumuz aynamız… Cumhuriyet sesimiz, vicdanımız… Hem sırtımızı dayadığımız hem de kendisinden ilham aldığımız irademiz. İrade varsa daima bir yol vardır diye öğretenimiz. Öğrenciliğine doyamadığımız öğretmenimiz… Cumhuriyet hür nesiller yetişmesi ve adaletin sürekliliği merhametin yüceliği için sığındığımız felsefemiz. Evimiz, barkımız, köyümüz…  Alışık ailesi olarak ne mutlu ki yükümüzü sevgiden, özümüzü saygıdan, gücümüzü gayretimizden alarak dün olduğu gibi bugün de en önemli dayanağımız yine Cumhuriyetimizin kendisi… Cumhuriyetimiz içinde geçmişimizi ve geleceğimizi barındıran çok kuvvetli silahımız. Ve biliyoruz ki bu silahımız hiç kimseyi öldürmez… Bize bu Cumhuriyeti armağan eden başta ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşlarına ve tüm şehit ve gazilerimize minnet şükran ve rahmetle…

‘AKIL VE VİCDAN BORCU’

FERHAT GÖÇER:

Coğrafya kaderdir yazgısına inat bu topraklarda bir Cumhuriyet çöl ortasında yemyeşil bir vaha gibi parlıyor… Herkesin kendi halatları ile bir tarafından tutup kendine çekmeye, şekil vermeye ve bunun için çekinmeden her türlü kirli oyunları, vahşeti göze aldığı bu dünya düzeninde tam bağımsız bir ülke kurmak… Millet, vatan bilinci oluşturmak dünya üzerinde çok az liderin başarabildiği bir mucizedir… Hâlâ sürüp duran etrafımızdaki bu yangının ortasında bu mucizeye, yani Cumhuriyetimize ve bu mucizeyi yaratan kurucu lider Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkmak onu ve fikirlerini, mirasını yaşatmak bizlerin akıl ve vicdan borcudur… Nice yüzyıllara Türkiye’m…

‘EN DEĞERLİ SERVET…’

MEHMET FATİH YALÇINKAYA:

Cumhuriyet, hakların kardeşliğidir. Yırtık pamukların içinden çıkan parmaklarında, “Biz Cumhuriyeti böyle kurduk” diyen yürekli askerlerimizin İstiklal Savaşı simgesidir. Özgürlüğün ve demokrasinin gönderine çekilen ay yıldızlı bayrağın ta kendisidir. Elimizdeki en değerli servet, merhamet ve asalettir, vatanın her karış toprağındaki bağımsızlığa kurban olmaktır. Cumhuriyet insanca yaşamanın en anlamlı rejimi ve çocuklarımızın göğsündeki istikbal madalyasıdır. O yüzden Cumhuriyete gözümüz gibi bakmalıyız. 100’üncü yılını kutlarken aslında Cumhuriyetin mahşere kadar sürmesi kaçınılmazdır.

ÖZGÜRLÜK, MEDENİYET

AHU SUNGUR:

29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edilmiş ve egemenliğin kaynağı millete geçmiştir. Cumhuriyet; insan hak ve hürriyetlerine saygıdır… Cumhuriyet; çağdaşlık, uygarlıktır… Cumhuriyet; özgürlüktür… Cumhuriyet; medeniyettir…Cumhuriyet; kişi, din, vicdan, bilim, sanat, düşünce hürriyetidir… Cumhuriyetin temeli kültürdür… Cumhuriyet; demokrasidir… Cumhuriyet; belli bir zümreye, sınıfa ait değildir… Cumhuriyet; bütünüyle millete aittir.. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk; tam 100 yıl önce o dönemin çok zorlu şartlarında ve imkânsızlıklar içerisinde bu hayati olguları tarihin hiçbir döneminde tutsak yaşamayı, esaret altında olmayı kabul etmeyen ecdadına kazandırmıştır. “Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır” diyen “Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesiyle yaşamış ve hareket etmiş Atamı saygı ve minnetle anıyorum… 100’üncü yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin kıymetini biliyor ve her geçen gün kıymetini daha iyi anlıyorum.

‘KADIN, ERKEK, ÇOCUK TEK YÜREK’

SELMA GÜNERİ:

Bir ülke düşünün ki büyük bir çöküşten bağımsızlığını ilan edip Cumhuriyet ışığıyla sarmalanmış sadakat ve inançla, dünden bugüne 100 yıldır bayrağını dalgalandırmaktadır. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde kadın, erkek, çocuk tek yürek olup küllerinden doğan bir millettir Türkiye. Özgürlük rüzgarıyla prangalarından  kurtulmuş, aydınlık yarınlar için tek vücut olmuş bir vatanın selamıdır Cumhuriyet. Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimizden kalan Cumhuriyet mirası hepimizindir ve bize emanettir. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu vatan için şehit olan, omuz omuza yürüyen tüm Atalarımızı şükran ve minnetle anıyorum.

‘KORUYACAĞIZ’

AYDAN ŞENER:

Laik, demokratik ve vizyonu çağdaş ilkelere dayanan Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında başta Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz şükran ve rahmetle anıyorum. Büyük emanetini her zaman koruyacağız Atam.

‘HAKLI BİR YAŞAM İÇİN’

KADİM YAŞAR:

İnsanca, özgür, haklı bir yaşam için yaşasın Cumhuriyet.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.