Fiili alkol yasağı son sürat devam! Son haber Üsküdar’dan geldi

İstanbul Üsküdar’da kamuya açık alanda alkol tüketen bir vatandaşa, rahatsızlık verici hiçbir davranışta bulunmamasına rağmen çevreye rahatsızlık verecek şekilde içki içtiği gerekçesiyle bin 295 TL para cezası uygulandı. Olaya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu Sözcüsü İsrafil Özkan, Sesimizi çıkarmadan bu cezayı ödersek, bunun devamı gelir. Ama yasal yollara başvurarak alacağımız bir iptal kararı, bu yolda hukuksuzluğa karşı atılmış önemli bir adım olacaktır. dedi.

Fiili alkol yasağı son sürat devam! Son haber Üsküdar’dan geldi
REKLAM ALANI
Yayınlama: 18.10.2023
A+
A-

İktidarın seçimlerden sonra seküler yaşam tarzına müdahalesi sürüyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın “Hep söylerim ya, kuru ve sulu… Bunlardan kurtulmak lazım.” sözleriyle bir politika haline gelen ve hukuka aykırı bir şekilde alkol yasaklarıyla destekelenen süreç, çok sayıda ‘ceza’ haberinin servis edilmesine neden oldu.

İstanbul Üsküdar’dan gelen son haber ise alkol yasağının fiilen hala uygulamada olduğunu gözler önüne serdi. Üsküdar’da kamuya açık alanda kendi hâlinde içki tüketen bir vatandaşa, rahatsızlık verici hiçbir davranışta bulunmamasına rağmen “çevreye rahatsızlık verecek şekilde içki içtiği” gerekçesiyle bin 295 TL para cezası uygulandı. Söz konusu haberi X hesabından duyuran Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu, paylaşımına “Fiili içki yasağı devam ediyor” notunu düştü.

FİİLÎ İÇKİ YASAĞI DEVAM EDİYOR | Üsküdar’da kamuya açık alanda kendi hâlinde içki tüketen bir vatandaşa, rahatsızlık verici hiçbir davranışta bulunmamasına rağmen “çevreye rahatsızlık verecek şekilde içki içtiği” gerekçesiyle 1.295 TL para cezası uygulandı. pic.twitter.com/GHN6pLRuh2

— Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu (@AlkolPolitika) October 18, 2023

Olaya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Platform Sözcüsü İsrafil Özkan, alkol yasaklarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Özkan’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şu şekilde:

İstanbul Valiliği’nin geçen ay ortaya çıkan bir genelgesi çok fazla tartışılmıştı. Genelgeden “açık alanda alkol yasağı” anlamı çıkarılmıştı, haliyle bu durum çok fazla tepkiye neden olmuştu. Valilik hemen bir açıklama yaparak “açık alanda alkol yasağının” uygulamaya geçirilmesinin söz konusu olmadığını ifade etti. Ancak yurttaşlar hala fiili yasak ve cezalarla karşılaşabiliyor. Bu durumda Valiliğin uygulamaları nasıl yorumlanabilir?

Valilik genelgesinin her ne kadar basit bir kanun hatırlatması olduğu, yeni bir düzenleme getirmediği söylense de maalesef bunların ikisi de doğru değil. Çünkü genelge “Alkol satışı ve tüketilmesi; ruhsatı bulunan işletmeler dışında yapılmaması. (Park, piknik ve mesire alanları, sahil bandı, plaj vb. alanlarda)” diyor ama kanunda böyle bir düzenleme yok, kanunda sadece “Sarhoşluk sebebiyle halkın huzurunu bozacak şekilde hareket edilmemesi” konusunda bir düzenleme var. Çevreye zarar vermediğinizde, kendi başınıza içkinizi içip oturduğunuzda, kimseye bir zarar vermediğinizde ortada bir suç ya da kabahat yok. Ancak genelge diyor ki alkol ruhsatı olmayan yerlerde alkol tüketimi de yasaktır. Değil, kanunda da anaysa da da böyle bir düzenleme yok, ikisine de aykırı bir düzenleme.

‘DAYANAĞI YOK’

Dahası siz kendi başınıza oturup açık alanda içkinizi içerken polis gelip bu son olayda olduğu gibi çevreye rahatsızlık verecek şekilde içki içtiğiniz iddiasıyla ceza yazacaksa, verdiğiniz rahatsızlığın, kime rahatsızlık verdiğinizin, ne tür bir rahatsızlık verdiğinizin de tutanak altına alınması lazım. Böyle içki içerken gördüm seni, bu çevreye rahatsızlıktır demenin kanuni bir dayanağı yok.

Valilik ya da yetkili X kurumu, “Hayır, yasak yok” dese de polisler mi buna uymuyor? Güvenlik güçlerinin bu anlamda bir “talimat” aldığını düşünüyor musunuz? Bu ikircikli durumdan vatandaş kendini nasıl koruyacak?

Valilik genelgesi durduk yere çıkmış bir şeye değil, maalesef hükümetin seküler hayat tarzını yok etme ya da kendinden olmayanı da kendi gibi yaşatma politikası böyle küçük gibi görünen hukuksuzluklarla, açık, bilimsel, gerçek verilere dayanmayan politikalarla ve bu politika ile kendi hayat tarzını daha fazla vatandaşa dayatmak isteyen diğer vatandaşlar ile iş birliği içinde fiili olarak uygulanıyor. Polisler de aslında kanunda çevreye rahatsızlık verme şartı olduğunu biliyor ama onların gözünde içki içmek başlı başına rahatsız olarak değerlendiriliyor. Bunda Hükümetin medyada ve kamuoyunda kullandığı alkol karşıtı dil en önemli faktör. İçki tüm kötülüklerin anası, içki içen ayyaştır, içki içen ailesine, eşine dostun zarar verir, alkol kötü örnektir vs…

Bu durumdan korunmanın bu durumun hukuksuzluğunu vurgulayarak ses çıkarmak, bunun temel insan hak ve özgürlüklerine aykırılığını vurgulayan itirazlarla direnişten geçiyor. Karşımızda hukuk devletini askıya almış bir hükümete ve idareye karşı yapılabilecek tek şey bu tarz yollarla direnmek maalesef.

-Eğer bu yasağın kanunen bir dayanağı yok ise, bu ceza ödenecek mi? Ödenmemesi durumunda ne olabilir?

Hukukçu değilim ancak kesinlike bu cezaya itiraz edilmesi gerekiyor. İtiraz halinde ben iptal edileceğini düşünüyorum, hukukçu olmayan birinin bile kolayca hukuksuz olduğunu görebildiği bir durumda mahkemelerin bu cezayı iptal edeceğini düşünüyorum. Sesimizi çıkarmadan bu cezayı ödersek, bunun devamı gelir ama yasal yollara başvurarak alacağımız bir iiptal kararı, bu yolda hukuksuzluğa karşı atılmış önemli bir adım olacaktır.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.