Kurultay öncesi gözler 8 Ekim’de yapılacak CHP İstanbul İl Kongresi’ne çevrildi. Başkan adayı Özgür Çelik, “Değişimi geliştirmek için göreve talibim. İktidar yolculuğunu başlatacak gücümüz var. 2019’un çıtasını daha yükseğe çıkaracağız” dedi.
Kurultay takviminin işlediği CHP’de gözler 8 Ekim’de yapılacak İstanbul il kongresine çevrildi. Değişimciler ve genel merkezin kıyasıya yarıştığı süreçte, Özgür Çelik değişimcilerin, Cemal Canpolat ise genel merkezin desteklediği isim olarak öne çıkıyor.
En çok delegeye sahip İstanbul’da yapılacak kritik kongre öncesi İstanbul il başkanı adayı Özgür Çelik, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
Değişimcilerin adayı olarak nitelendiriliyorsunuz. Siz bu ifadeye nasıl bakıyorsunuz?
Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin, İstanbul örgütümüzün, bana inanan ilçe başkanı arkadaşlarımın adayıyım. İstanbul’un adayıyım ben. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu başkanımızın başlattığı büyük değişimi geliştirmek için göreve talip oldum.
‘GÜCÜMÜZ VAR’Süreci nasıl yürüteceksiniz? Hedefleriniz neler?
Seçim sonuçlarından sonra oluşan karamsar tabloyu değiştirmek ilk hedefimiz. Asla mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Partimizle umudu yeniden yeşertecek, yeniden iktidar yolculuğunu başlatacak gücümüz var.
İstanbul’da oyları nasıl konsolide edeceksiniz?
2019 yılında büyük bir başarı ortaya koyduk. Bunun üzerine çıkacak bir bütünleşmeyi sağlamak üzere yola çıktık. Büyükşehir Belediye başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu yönetiminde İstanbul 4 yılda daha özgür, daha adil daha yeşil bir şehir haline geldi. İstanbul’un tümüne yayılan ve 25 yılın hasarını onaran bir hareket var. Bu başarıyı kapı kapı gezerek, toplumun bütün bileşenleriyle yan yana gelerek anlatacağız. Mart 2024’te sadece İstanbul’u almakla kalmayacağız. İlçe belediyelerinde ve belediye meclisinde de büyük bir başarı sağlayacağız. Göreceksiniz daha önce kazanmadığımız ilçe belediyelerini de CHP’li belediye başkanları başarıyla yönetecek.
Şu anki delege tablosuna ilişkin nasıl bir değerlendirme yapıyorsunuz?
Sayın Cemal Canpolat eski il başkanımız ve değerli bir yol arkadaşım. Onunla partimizi ileriye taşımak için yarışacağız. Delegelerimizi birer sayı olarak görmüyorum. Onlar benim arkadaşım, ailem. Onları yolculuğuma ikna etmek, birlikte yürümenin yollarını aramak benim görevim. Delege kimsenin değil, İstanbul örgütünün, ben de hepsinin oyuna talibim.
Seçimlere nasıl hazırlanacaksınız?
İstanbul’da örgüte yaslanan, ilçe örgütlerini, mahalle temsilciliklerini güçlendiren bir anlayışı hayata geçireceğiz. Veriye ve araştırmaya dayanan bir metodoloji ile çalışacağız. Sosyal medya kolaycılığını, basma kalıp siyaseti, iktidarın belirlediği sınırları kabul eden hareket tarzını asla kabul etmeyeceğiz. İlçelerdeki başarılarımızı sahipleneceğiz.
‘ÇITAYI YÜKSELTECEĞİZ’Kılıçdaroğlu çıtayı yükseltecek aday tarifinde bulunmuştu. Siz çıtayı yükseltecek misiniz?
Bizim yükselteceğimiz “çıta” oy oranımızdır. Sayın genel başkanımızın tarif ettiği çıta tam olarak budur. Mevcut oy oranımızı daha da yükselterek İstanbul’da yerel yönetimde kalıcı bir iktidarın önünü açmak, henüz yönetmediğimiz ilçelerde belediye başkanlıklarını kazanmaktır. Biz 2019’un çıtasını 2024’te daha da yükseğe taşıyacak bir hareketin adayıyız.
Yeniden bir ittifak sağlanabilir mi? İYİ Parti ve HDP desteğini alabilir misiniz?
2019’da “İstanbul ittifakını” toplamayı başarmış ve Millet İttifakı’nın ötesinde bir toplumsal konsensüsü sağlamıştık. Bugün İstanbul ittifakının daha güçlü ve kararlı biçimde oluşabilmesini sağlayacak şartlar ortada. İstanbul birleşerek kazanmanın gücünü görmüş oldu. Bu güçle İstanbul’da çok daha büyük bir oy oranıyla iktidar olacağız.
‘AKP’NİN GÜÇLÜ OLDUĞU BÖLGELER YOK’
AKP’nin güçlü olduğu bölgelerde nasıl çalışmalar yapacaksınız?
Bize çizilen ve büyük oranda iktidarın çizdiği sınırları tanımıyoruz. Bu aziz kentte yaşayan herkes bizim seçmenimiz. İktidarın kaynaklarından beslenen bir avuç azınlık dışında İstanbul’da milyonlarca insanımız kötü yönetimin acısını çekiyor. Pahalılık, işsizlik ve hukuksuzluk yaşamlarımızı kökünden etkiliyor. Çocuklarımız yetersiz besleniyor. Emeklimiz sefalet içinde. Bu yoksulluğun partisi yok. Ama bunlara neden olan bir parti var. Bunu anlatacağız. Bunu anlatmak yetmez, bunun değişebilir olduğuna ikna edeceğiz. AKP’nin güçlü olduğu bölgeler yok, bizim az çalıştığımız bölgeler var. Bakış açımız bu.
‘KILIÇDAROĞLU BİR TARAF DEĞİL’Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığınız görüşme nasıl geçti? İki adaya da eşit mesafede yaklaştığı söylentisine ne yanıt verirsiniz?
Genel başkanımızla son derece verimli bir görüşme yaptık. İstanbul konusundaki hassasiyetini dile getirdi. İstanbul’u kazanacak bir yaklaşımın altını çizdi. Ben genel başkanımızın İstanbul il başkanlığı seçiminin bir tarafı olmadığını görüyorum.