Konya’da inşaat ustası olarak çalışan Mehmet Şerif Alp, yaşam koşullarının giderek ağırlaştığını belirterek Ev sahibi olabilmen için ortalama 8- 10 yıl hiç yiyip içmeden çalışman lazım. Bu da bir kölelik. Yaptığın ürettiğin şeye bile sahip olamıyorsun dedi.
Konya’da inşaat ustalığı yapan Mehmet Şerif Alp, yaşam koşullarının günden güne ağırlaştığını belirterek işçilerin aldıkları ücretlerle hayatını idame etmekte zorlandıklarını ifade etti.
Alp, “Yaşama koşulları günden güne ağırlaşıyor. Bir ev kirası 12- 13 bin liradan bahsediliyor. Bir işçi yevmiyesi bin lira civarında biz ortalama 23- 24 gün çalışabiliyoruz. Ev sahibi olabilmen için ortalama 8- 10 yıl hiç yiyip içmeden çalışman lazım. Bu da bir köleliktir. Yani bu bir kölelik. Karın tokluğuna çalışıp hiçbir şeye sahip olamıyorsun” dedi.
“Yaptığımız iş aslında bizim için bir geçim kaynağı olmalı, yaşama güvencemiz olmalı. Şu an baktığımız zaman bize bir güvence vermiyor” diyen Alp, “Yaptığın ürettiğin şeye bile sahip olamıyorsun” ifadelerine yer verdi.
“BU DA BİR KÖLELİKTİR”
Mehmet Şerif Alp şunları söyledi:
“Piyasada genel olarak bir durgunluk var. İşlerde bir yavaşlama var. 2018’de yaşanan krize benzer bir yavaşlama gibi gözüküyor. Yaşama koşulları günden güne ağırlaşıyor. Bir ev kirası 12- 13 bin liradan bahsediliyor. Bir işçi yevmiyesi bin lira civarında, biz ortalama 23- 24 gün çalışabiliyoruz. Kış hariç kışın bu süre biraz daha değişiyor. İşte 24 bin lira yapıyor ona göre bir hesap yapın işte. Ev sahibi olabilmen için ortalama 8- 10 yıl hiç yiyip içmeden çalışman lazım. Bu da bir köleliktir. Yani bu bir kölelik. Karın tokluğuna çalışıp hiçbir şeye sahip olamıyorsun. Yaptığı ürettiğin şeye bile sahip olamıyorsun.
İşçi gelirlerinde 2017 krizinden sonra ciddi bir düşüş oldu. Bir usta geliri asgari ücretle denk bir seviyeye gelmişti hatta asgari ücretin biraz daha aşağısına düşmüştü. Son bir iki senedir insan krizinden dolayı işçilerin ve ustaların maaşları biraz yükseldi. Orada biraz artımız oldu.
‘HAYALLERİMİZİN PEŞİNDE KOŞAMIYORUZ’
Yine de yaşam koşullarına, alım gücüne pek bir etkisi olmuyor. Yaptığımız iş aslında bizim için bir geçim kaynağı olmalı, yaşama güvencemiz olmalı. Şu an baktığımız zaman bize bir güvence vermiyor. Bir gün boş kaldığımız zaman ‘acaba yarın bir işimiz olacak mı’ diye korku içindeyiz.
Ya da bir gün boş kaldık yarın karnımızı doyurabilecek miyiz durumuna düştüğümüz için hayallerimizin peşinde koşamıyoruz. Mesela ben bir belgesel çekmek isterdim. Çocukları çekmek isterdim. İş yoğunluğundan, geçim derdinden bunların hiçbirine vakit ayıramıyorum.”